TMMOB
Gıda Mühendisleri Odası

📢OKUL KANTİNLERİNDE HİJYEN, GIDA GÜVENLİĞİ, BESLENME! KONULU BASIN AÇIKLAMAMIZ

📢OKUL KANTİNLERİNDE HİJYEN, GIDA GÜVENLİĞİ, BESLENME! KONULU BASIN AÇIKLAMAMIZ
İSTANBUL
Yayına Giriş: 13.09.2024 Son Güncelleme: 13.09.2024

Basına ve Kamuoyuna

13.09.2024     

Okul Kantinlerinde Hijyen, Gıda Güvenliği, Beslenme

Ülkemizde 2024-2025 yılı eğitim ve öğretim yılı 07.09.2024 tarihi ile ülkemizde 20 milyondan fazla, İstanbul ilinde 3000 üzerinde okul kantini ile ders başı yaptı.
 

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, ülkemizde gıda güvenirliliği, halk sağlığı ve tüketicilerin korunması için gıda mühendisliği mesleğini meslek etiğine uygun olarak gıda işletmelerinde meslektaşlarımızın yer alması hususunda ısrarla mücadele etmekteyiz.            

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, ülkemizde gıda güvenirliliği, halk sağlığı ve tüketicilerin korunması için meslektaşlarımızın gıda mühendisliği mesleğini meslek etiğine uygun olarak gıda işletmelerinde yapması hususunda ısrarla mücadele etmekteyiz.          

Bilindiği üzere ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığınca 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu hükümlerine göre gıda işletmelerinde resmi kontroller gerçekleştirilmektedir. Özellikle okul kantinleri ile ilgili olarak 05.12.2013 tarihli ve 28550 sayılı Resmî Gazete de yayınlanan Okul Kantinlerine Dair Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği hükümlerine göre yetkin meslek grubu gıda mühendisleri dışında diğer meslek grupları ile resmi kontroller gerçekleştirildiği görülmektedir. 

Bu yönetmeliğin en can alıcı noktası ise Hijyen Eğitimi Yönetmeliği dışında çalışanların, Sağlık, Tarım ve Orman ve Milli Eğitim Bakanlığı’nca birlikte verilen ikinci bir hijyen eğitim belgesine de sahip olmaları gerektiğidir. Bu eğitim içeriğinin kamu ile paylaşılmadığı gibi bu konuda uzman olan yetkin meslek örgütlerinden de destek alınmamaktadır.

Her ne kadar gıda işletmelerinde resmi kontrol gerçekleştirecek yetkin kurum Tarım ve Orman Bakanlığı olsa da, internette de bulabileceğiniz Milli Eğitim Bakanlığının 10.03.2016 tarihli ve E.2852893 sayılı ‘Okul Kantinlerinde Satılacak Gıdalar ve Eğitim Kurumlarındaki Gıda İşletmelerinde Hijyen Yönünden Denetlenmesi’ konulu Genelgesi ekindeki kontrol ve denetim formuna göre gerçekleştirilen denetimlerde, kantinlerde bu genelge ekinde yer alan satılması yasak ürünler olan cips, aromalı içecekler, çikolata vb. rahatlıkla satıldığı görülmektedir. 

Bir okul kantininde satılan şırıngalı çikolata tüketen 7 yaşındaki bir öğrencinin hayatının kaybetmesi denetimlerin önemini daha da arttırmıştır. Aynı zamanda herhangi bir arama motoruna okul, kantin, zehirlenme yazıp aratılırsa ülkemizin her yerinde farklı zamanlardaki bir çok gıda zehirlenmesi haberlerine ulaşılabilir. 

Aynı zamanda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayımladığı ‘Okul Gıdası Hakkında Tebliği’ hükümlerine göre izin verilmiş ürün listesi incelendiğinde; sosis, tost peyniri, salam, kraker, balık kraker gibi ürünlerin, etiket okumayı bilmeyen, ürün bileşen listesini anlamayan bir öğrenci kitlesinin tüketeceği ürünler olarak sunulduğu görülmektedir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’na  ‘Bilinçli Gıda Tüketimi’ ile ilgili bir sunumumuz bulunduğu ve konu uzmanı olarak bizlere bir ders eğitim süresi verilir ise öğrencilerimizin eksik kalacağını inandığımız noktada görev almayı seve seve kabul edeceğimizi belirttik.

Başka dikkat çekmek istediğimiz konu ise okul kantinlerinde görülen hijyen eksiklikleridir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Okul Kantini Hijyen Mevzuatı’nda belirtilen; 

“Pencere içi eşikler raf olarak kullanılmaz.”,

“Gıda işletmesinde üretim ve hazırlık alanlarının girişlerinde hijyen paspası bulundurulur. Bu paspasların temizliği, düzenli aralıklarla yapılır.”,

“Kullanılan her türlü ekipmanın kalibrasyonu düzenli olarak yaptırılır ve belgeler istenildiğinde gösterilebilecek şekilde hazır bulundurulur.”,

 “Günlük kıyafetler ile iş kıyafetleri ayrı dolaplara konulur.” 

gibi bazı hükümlerin birçok okul kantininde uygulanmadığını gözlemlemekteyiz. 

En önemli diğer konu ise beslenmedir. Çünkü artan enflasyon sonucunda birçok öğrencinin bir öğün dahi yemek yemeden okuldan eve geldiğini düşünüyoruz. Gıda enflasyonuna bağlı artan fiyatlar üreticilerin ürün kalitelerinden öden vermelerine, ürün porsiyonlarının azaltılmasına neden olmaktadır. 

Diğer taraftan içeriğinde daha çok katkı kullanarak raf ömürlerini uzatabilecekleri ürünlerin okul kantinlerine verileceği ve bu ürünlerin beslenme açısından yeterli olmayacağını düşünmekteyiz 

Avrupa ülkeleri incelendiğinde ise, basın kaynaklarına göre hangi koşullara göre ücretsiz yemek verildiği dair yapılan araştırmanın sonucu grafikte görülmektedir.



Ülkemizdeki enflasyon ile de doğru orantılı olarak gelir seviyesi düştükçe gıda tüketiminde hayvansal ürünlerden uzaklaşıldığı ve “iki günde bir etli yemek, tavuk veya balık yemeye gücü yetmeyenler” olarak görülen bir besleme şekline dönüştüğü görülmektedir. Yani araştırmaların çok alt sıralarında bulunan ülkemizde okul çağında beslenmesi önemli olan çocuklarımızın doğru dürüst yemek tüketememektedir. 

Diğer bir taraftan ise okul kantinleri dışında, okul yemekhaneleri de mevcuttur. Yerinde ve taşımalı olarak yemek hizmeti veren firmaların hijyen açısında özel bir hijyen mevzuatı olmadığı gibi, öğrenciler için yapılan yemeklerde kullanılacak bileşenler için özel bir mevzuat da bulunmamaktadır. Bu durumda kantini olmayıp okul yemekhanesi olan, okul içinde üretim ile okul dışından üretilip gelen yemeklerin Tarım ve Orman Bakanlığı’nca ne sıklıkla denetlendiği ve ne kadarının mevzuata uygun olduğu konusunda,

bilgilendirme ve okul çağında gıda tüketiminin daha sağlıklı, daha güvenilir, daha besleyici olması için etkin denetim yapılması ve denetim sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz.

Saygılarımızla. 

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
           İstanbul Şube
 10. Dönem Yönetim Kurulu
 

Okunma Sayısı: 270