TMMOB
Gıda Mühendisleri Odası

SÜT SEKTÖRÜNDE KAYIT DIŞILIK BİRAN ÖNCE ÖNLENMELİ YETERLİ VE GÜVENLİ SÜT TÜKETİMİNİ SAĞLAYACAK POLİTİKALAR OLUŞTURULMALIDIR

MERKEZ
Yayına Giriş: 19.05.2006 Son Güncelleme: 19.05.2006

Ankara, 19.05.2006

BASININ VE KAMUOYUNUN DİKKATİNE! 

21 MAYIS DÜNYA SÜT GÜNÜ

  

SÜT SEKTÖRÜNDE KAYIT DIŞILIK BİRAN ÖNCE ÖNLENMELİ,  YETERLİ VE GÜVENLİ SÜT TÜKETİMİNİ SAĞLAYACAK POLİTİKALAR OLUŞTURULMALIDIR

Süt, tarımsal üretim ve insan beslenmesi açısından son derece stratejik ve vazgeçilmez bir üründür. Dünya Süt Günü nedeni ile bu konudaki sorunlarımız bir kez daha tartışılmalı ve çözüm yolları aranmalıdır.

Süt tüketimi yetersiz: Gelişmiş ülkelerde kişi başına süt tüketimi yıllık 60 ile 170 litre arasında değişirken, Türkiye‘de içme sütü ortalama 5 litre ile sınırlı kalmaktadır. Bunda en önemli faktör, süt fiyatlarının yüksekliği ve süt tüketiminin özendirilememiş olmasıdır.

Üretici birlikleri yok, üretimin % 80‘i kayıt dışında: Çok sayıda, çoğu küçük ölçekli ve örgütsüz bir yapılanma içerisinde olan süt üreticileri, aracılara teslim olarak ürünlerini düşük fiyatlarla pazarlamaktadır. Ancak tüketiciye ulaşan sütün fiyatının düşük olduğunu söylemek mümkün değildir.

Sektörde müdahale kurumu yok: Sektördeki dengeleri korumada önemli bir rolü olan Süt Endüstrisi Kurumu (SEK), yanlış politikalarla özelleştirilmiş, yerine yeni bir yapılanma getirilmemiştir.  Serbest ticaret kurallarının geçerli olduğu ve ülke olarak uyum sağlamaya çalıştığımız Avrupa Birliği‘nde dahi süt sektörü müdahale kurumları ile korunmakta, üretici - tüketici ve sanayici fiyat dalgalanmalarından etkilenmemektedir.

Sokak sütü tüketimi yaygın: Pastörize ve sterilize sütlerin koruyucu madde içerdiği yönündeki yanlış inanç nedeni ile tüketicilerimiz, sokak sütü tüketmeyi tercih etmektedir. Oysa; sokak sütleri, çevreden, yeme; taşındığı kaplardan, gübreye kadar çok çeşitli kaynaktan aldığı birçok zararlı maddeyi bünyesinde barındırmakta, hiçbir teknolojik işlem uygulanmadan satışa çıktığından, zararlı mikroorganizmaların üremesine uygun ortamlar yaratmaktadır. Bozulmayı önlemek amacıyla, süte katılması yasak olan kimyasallar katılmaktadır. Evde kaynatma işlemi sırasında, sütün besin öğeleri zarar görmektedir.  

Çiğ süt üretimi hijyenik koşullardan uzak: Üreticinin bilinçsizliği ve ahır hijyeninin sağlanamaması nedeni ile çiğ sütlerimizin mikrobiyal yükü çok fazladır. Bu durum işlenmiş süt üretiminde kaliteyi olumsuz etkilediği gibi, süt ürünleri ihracatımızı da olumsuz etkilemektedir.

Kontrol ve denetimde yetki çekişmeleri sürmektedir: Çiftlikten sofraya izlenebilirliğin sağlanması ve etkin denetim yapılabilmesi için denetimden sorumlu birim tek olmalıdır. Oysa, halen Belediyeler ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı arasında yetki kargaşası sürmektedir. Sicil kaydı ve çalışma izni ile belediyeler uğraşırken, denetimler Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Denetimlerin yerel yönetimlere devri arayışlarından da vazgeçilmemiştir.

Gıda ve Tarım Sektörü, tasarruf tedbirlerinin uygulanamayacağı stratejik sektörlerdir. Kontrol ve denetimin etkinliği, kayıt dışılığın önlenmesi, tüketiciye dünya fiyatları düzeyinde süt sağlanması için; gereken her türlü kaynak oluşturulmalıdır.

            Gerçekçi, sosyal ve uzun soluklu politikalarla; güvenli, ekonomik ve yeterli süt tüketiminin sağlanması mümkündür.

                                                                                                                     

Petek ATAMAN

Gıda Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu Başkanı

Okunma Sayısı: 992