22 MART DÜNYA SU GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
BASIN AÇIKLAMASI
SU HAKTIR, SATILAMAZ...
22.03.2011
Hava; toprak ve su insanoğlunun hayatındaki üç vazgeçilmez değerdir. Su olmadan yaşam olmayacağı açıktır. Su yaşamdır. Su gıda güvenliğinin ve gıda güvencesinin olmazsa olmaz koşullarından en önemlisidir. Yeterli ve güvenli suyun olmadığı koşullarda tarımsal üretimin yeterliliğinden, gıda güvencesi ve güvenliğinden söz edilemez.
Buna karşın veriler ne yazık ki, iç açıcı bir tablo sunmamakta, dünyanın da ülkemizin de bir su krizinin eşiğinde olduğunu göstermektedir. Sağlıklı suya erişim tüm insanlar için bir temel hak olduğu halde, bugün dünyada bir milyardan fazla insanın temiz ve güvenli suya erişimi sağlanamamaktadır. Kötü kaliteli suların içilmesinden ötürü dünyada her yıl çoğu çocuk yaklaşık 5 milyon insan yaşamını yitirmektedir.
Gıdaya erişimde görülen dünyadaki dengesiz dağılım, güvenli suya erişimde de benzer şekilde görülmekte, yaklaşık 80 ülkede nüfusun % 40‘ı su talebini karşılayamamaktadır. Gelişmiş ülkelerde nüfusun %99‘u güvenli suya ulaşabilirken, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde bu oran %77, Asya ve Pasifik ülkelerinde %63, Afrika ülkelerinde ise %38‘dir.
Dünyadaki yararlanılabilir tatlı su miktarı 2000 yıldır artmadığı halde, dünya nüfusu hızla artmakta, kişi başına su tüketimi ise nüfus artışının da üstünde bir hızla seyretmektedir. Birleşmiş Milletler‘in öngörüleri, 2025 yılında dünyada bugünkünden 2,5 milyar daha çok insan olacağı ve su gereksiniminin halen sağlanabilen sudan %56 daha fazla olacağı yönündedir. Ülkemiz suya ulaşma konusunda şanslı ülkelerden sayılmakla birlikte, 2005 yılından itibaren kuraklığın baş göstereceği ve ekonomik olarak su sıkıntısının çekileceği ülkeler arasında gösterilmektedir. Resmi tahminler bile, 2030 yılında ülkemizin "su fakiri" kategorisine girme olasılığını göstermektedir.
Suyun bu derece önemli olduğu verili koşullarda; artık su savaşlarının yaşanacağını görmek gerekmektedir. Dünyada gücü elinde tutmaya çalışanların petrolden sonraki dayanağı su olacaktır.
Artık ülkelerin su politikalarında yapılacak yanlışların bedelini çok ağır ödeyeceği bilinmelidir. Suyun doğru yönetilmesi gelecek nesillerin en önemli dayanağı olacaktır. Akarsularımızın HES şirketlerine verilerek özelleştirilmesi, akarsu havzalarında işletilen madenler ve sanayi tesislerinin, tarım ilaçlarının bilinçsiz kullanımı su kaynaklarımızı kirleterek hızla yok etmekte veya tahrip etmektedir.
1970‘li yıllardan sonra uygulanan yeni küresel liberal ekonomik politikalar sonucunda, dünya nüfusunun kullandığı suyun yönetiminde çok uluslu özel şirketlerin etkinliği artmıştır. 1992 yılında Dublin‘de yapılan BM Su ve Çevre Konferansında su ‘ekonomik mal‘ olarak tanımlanmıştır. Bu ifadenin açık şekli; "parası olan suya erişir" dir. Bu yaklaşım, son derece tehlikeli ve geri dönüşsüz sorunlara yol açacak bir yaklaşımdır.
Artık Dünya Gıda Günlerinde dünyadaki bir milyar aç insandan, Dünya Su Günlerinde güvenli suya ulaşamayan insanlardan söz etmek istemiyoruz. Su konusunda tüm felaket senaryolarını durdurmaya yönelik politikaların geliştirildiği, herkesin güvenli ve temiz suya ulaşabileceği Dünya Su Günlerini kutlamak dileğiyle...
Şennur ÖZKAYA
II. Başkan