22 MART DÜNYA SU GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
22 MART DÜNYA SU GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
22.03.2015
Günlük yaşamın her alanında kullanılan su, yaşamın bir diğer adı olarak anılmaktadır. Sağlık, gıda güvenliği, beslenme, yaşanabilir dengeli bir çevre gibi hayatın birçok boyutu açısından su kilit öneme sahiptir. Herkesin sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşma hakkı olduğu gibi aynı şekilde yeterli ve sağlıklı suya da ulaşma hakkı vardır.
Dünyada su kaynakları giderek azalmaktadır. Bir taraftan dünya nüfusu artarken, diğer taraftan su kaynakları hızla kirlenmekte ve tükenmektedir. Dünyada su kaynaklarına olan ihtiyaç gün geçtikçe artarken, sınırlı olan bu kaynaklar üzerindeki kirlilik baskıları da giderek artmaktadır. Endüstriyel ve evsel kirlilikler, bilinçsizce kullanılan gübre ve zirai ilaçlar su kaynaklarına büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Temiz su kaynaklarına ulaşmak giderek zorlaşmaktadır.
Dünyada 705 milyon insan içecek suya erişememektedir.
Şehirlerin rasyonel şekilde büyümemesi su sıkıntılarına da neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak farklı alanlardaki havzalardan su temin edilmeye çalışılmakta ve bu şekilde su dengesi zarar görmektedir. Bu nedenle şehir planlamaları yapılırken su havzalarının da dikkate alınması gerekmektedir.
Türkiye`de İnsani Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik gereği; musluklardan akan suyun içilebilir nitelikte olması gerekmektedir. Bunun için endüstriyel kirliliğe bulaşmamış ve her türlü fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik kirliliklerden arındırılmış olmalıdır. Medeniyetin ve çağdaşlığın gereği de budur. Bu noktada tüketicilere sürekli ve sağlıklı bilgi aktarımının sağlanması son derece önemlidir.
Tüketilebilir sularla ilgili bir diğer sıkıntı da ambalajlı sulardır. Şehir şebeke sularının kirlenmesi insanları ambalajlı sulara yönlendirmektedir. Nüfus artışıyla birlikte sağlıksız kentleşme, bilinçli beslenme alışkanlıklarıyla birlikte lezzetli ve güvenilir içme suyu arayışı gibi faktörler ambalajlı su tüketimindeki artışı beraberinde getirmektedir. 2000‘li yıllarla birlikte ambalajlı su tüketimi artarak günlük yaşamın önemli bir parçası haline gelmiştir.
Tüketicilere Düşenler;
Su kalitesine yönelik kontroller, düzenli olarak Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Sularda kötü tat, koku ve görüntü gibi olumsuzluklar görüldüğünde su tüketilmemeli bununla ilgili şikayet ve öneriler Halk Sağlığı Müdürlüklerine iletilmelidir.
Kaynağı bilinmeyen ve kontrolü yapılmayan sular tüketilmemelidir. Güvenli ve sağlıklı olması açısından klorlanmış içme-kullanma suyu tüketilmelidir. Evlerde ve apartmanlarda su depolarının belirli periyotlarda temizliğine özen gösterilmelidir.
Ambalajlı suyun kullanılması durumunda, kullanılan suyun Sağlık Bakanlığı tarafından üretim izinli olduğuna dikkat edilmelidir. Türkiye`de mevcut aşamada 340 ambalajlı su markası bulunmaktadır. Satışa sunulan bu sularla ilgili bilgilere Sağlık Bakanlığının thsk.gov.tr web sitesinden ulaşılabilir.
Ambalajlı suların güneş ışığına maruz kalacak şekilde ve kötü koşullarda satışa sunulması Sağlık Bakanlığı tarafından son dönemlerde çıkarılan tebliğ ile yasaklanmıştır. Dolayısıyla bu tür yerlerde satışa sunulan ambalajlı sular satın alınmamalı, tüketilmemelidir. Ayrıca ambalajı zarar görmüş, yıpranmış, çizilmiş, kirli ve gözle görülür şekilde yabancı cisimler içeren sular satın alınmamalıdır.
Damacana suları yetkili bayilerden satın alınmalı, satın alınan damacananın kapağı, emniyet bandı, etiketi ve gövdesindeki marka isimlerinin aynı olup olmadığı, kapağında üretim/son kullanma tarihi ve parti seri numarasının bulunup bulunmadığı kontrol edilmelidir. Bunları içermeyen ürünler açılmadan iade edilmeli, tüketilmemelidir.
Evlerde damacanalarda kullanılan pompalar önemli oranda risk kaynağıdır. Bu pompaların sık sık temizlenmeleri ve değiştirilmeleri yerinde olacaktır.
Suya olan güvensizlik nedeniyle su arıtma cihazları ve sebillere rağbet gösterilmekte, bu tür cihazlar kullanılabilmektedir. Bu cihazlarda bakım, temizlik, filtre değiştirme gibi işlemlerin çok önemli olduğu unutulmamalıdır.
Türkiye`de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1.519 m3 civarındadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.120 m3/yıl civarında olacağını hesaplamaktadır. Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 2.000 m3`ten daha az olan ülkelerin su azlığı yaşayan ülke sınıfına girdiği göz önünde bulundurulduğunda su yönünden zengin olmayan bir ülkede yaşadığımızı unutmamamız ve suyu kullanırken bu bilinçle hareket etmemiz gerekmektedir.
TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI
Yönetim Kurulu