30 EKİM 2023 BUNDAN TAM 3 YIL ÖNCE BURADA EN BÜYÜK ACIYI YAŞADIK...
Yıkılan 6 binada 117 kişi hayatını kaybetti, bin 35 kişi yaralandı. 731 bina ağır, 598 bina orta düzeyde hasar aldı. Bayraklı olmak üzere, çeşitli ilçelerde yıkım ve hasarlar oluştu ve can kayıpları yaşandı.
Sayısız acı haber ve yaşanan mağduriyetlerin üzerinden tam 3 yıl geçti.
Depremde kaybettiğimiz canların acısı devam ediyor, sorumluların cezalandırılması, yeni kayıplarla, acılarla bir daha karşılaşmamak için gerekli çalışmaların yapılmasını beklerken 3 yıl geçti...
Depremi yaşayanlar, canını, sevdiklerini, evlerini, hayat düzenlerini kaybedenlerin mağduriyeti devam ediyor. Verilen sözler tutulmadı. Depremde yıkılan evleri henüz yerine konulmadı. Bugün hala, yıkılan binaların yerine yapılan binalarda çok sayıda yurttaş evlerini ya da işyerlerini geri alamadı. Binaların yıkılmasında sorumluluğu olanların henüz tam olarak ortaya çıkarılmadığı gibi, özellikle kamu görevlisi olan birçok sorumlu hala aramızda…
Depremin acılarını yaşarken, sebepleri, sorumluları ortadayken, yeni imar afları, depremin rantı konuşmaları hala devam ediyor.
Oysa Anayasaya göre, konut hakkının sağlanması ve gerekli tedbirlerin alınması, devletin sorumluluğundadır. Ancak, merkez ve yerel yönetimler tarafından yapılan uygulamalar, afet sonrasında hasar alan binaların yıkılıp yeniden yapılması, serbest piyasanın işleyişine bırakılmış, mali gücü olanlar ile olmayanlar arasında bir ayrım yapılmıştır. Mali nedenlerle konutunu dönüştüremeyen vatandaşlar ne yazık ki yaşanması muhtemel bir depremde ölüme terk edilmiştir.
Her deprem, unutulan her acı, sorulmayan her hesap daha büyük kayıpları, acıları yaşattı bize…
6 Şubat Depremini yaşadık. Acılarını, kayıplarını rakamlarla tarif etmek mümkün değil, kelimeler yetersiz kalıyor.
İktidarların, bilim ve tekniği hiçe sayan uygulamaları ile yeni can kayıplarına yol açtı, açmaya devam ediyor.
İktidarların sorumsuz kararları, popülist politikaları ve denetimsizlik nedeniyle doymak bilmez kar hırsına yenik düşen kentlerimiz, beton mezarlar oluyor hepimize.
Sağlıklı kentleri yaratmanın yolunun bilimsel bir yaklaşım, nitelikli eğitim ve mesleki gelişim olduğu bilinci ile her bir paydaşımızla mücadeleye devam ediyoruz.
Biliyoruz ki topraklarımızdan 80 km uzakta gerçekleşen depremin İzmir’de yarattığı hasar, depreme karşı ne kadar hazırlıksız olduğumuzu gösteren, sonuçları korkunç bir uyarıdır. Üstelik bu uyarı yalnız İzmir’e değil aynı zamanda İstanbul’a, Elazığ’a, Van’a, neredeyse tamamı deprem kuşağında yer alan tüm Türkiye'ye bir uyarıydı.
Biz 30 Ekimde ‘de, 6 Şubatta ‘da bedelini çok ağır ödedik, ödemeye devam ediyoruz.
Bir sonraki deprem gerçekleşmeden ve yeni acılarla yüzleşmeden; karar vericileri harekete geçmeye, halkımızı da geçici rantları reddederek geleceklerini güvenli hale getirecek taleplerde bulunmaya davet ediyoruz.
Aksi halde bir başka depremde yaşamını yitirecek her yurttaşımızın kanı tedbir almayanların ellerine bulaşacaktır.
Depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor benzer acıları bir kez daha yaşamamayı diliyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.
İZMİR EMEK DEMOKRASİ GÜÇLERİ