5 GELENEKSEL GIDALAR SEMPOZYUMUNU GERÇEKLEŞTİRDİK
Geleneksel Gıdalar; her kültürde olduğu gibi ülkemizde de coğrafya, iklim, tarımsal üretim imkânları ve hepsinin üzerinde de geleneksel yaşam tarzının etkisi ile şekillenmiş ve yüzlerce yıldır üretim ve tüketimleri süregelen gıda maddeleridir. Bu gıda maddelerinin her biri yüzlerce yıllık deneyimle biçimlenmiş, sadece mevcut imkânlarla gıda muhafazasının temel faktörlerini sanatsal bir incelikle kullanarak oluşturulan özgün ürünlerdir. Bu sebeple kültürel birikimimize dikkat çekilerek, yok olmasının önüne geçmek, onu geliştirerek devamını sağlamak ve tarihe not düşerek gelecek nesillere ulaştırmak hedefiyle Odamız ve paydaşları ile birlikte daha önce 4 defa düzenlemiş olduğumuz Geleneksel Gıdalar Sempozyumunun 5.sini, 24-26 Kasım 2022 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi ev sahipliğinde Bursa`da düzenledik.
Odamız, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Tarım ve Orman Bakanlığı (TAGEM) ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ile birlikte ortaklaşa olarak "Geleneksel Gıdalarda Sürdürülebilirlik ve Coğrafi İşaret" teması ile düzenlediğimiz 5.Geleneksel Gıdalar Sempozyumu`nun açılış konuşmalarını, Yönetim Kurulu Başkanımız Yaşar Üzümcü`nün yanı sıra, Bursa Uludağ Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü`nden Sempozyum Sekreteri Doç. Dr. Gülşah Özcan Sinir, Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Mihriban Korukluoğlu, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, TAGEM Genel Müdürü Dr. Metin Türker, Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ve Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Saim Kılavuz gerçekleştirdi.
Sempozyumda, alanında uzman bilim insanlarının, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yetkililerinin ve sektör temsilcilerinin bir araya gelerek çalışmalarını ve görüşlerini paylaştıkları sözlü ve poster bildiri sunumlarını içeren oturumların yanında paneller de gerçekleştirildi. Üç gün boyunca çevrimiçi ortamda 10 sözlü bildiri oturumu, 2 poster bildiri oturumu, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YUCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu tarafından sunulan "Coğrafi İşaretler; Dünya, AB ve Türkiye Uygulamaları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlıklı 1 çağrılı sunum oturumu, ilki "Geleneksel Gıdaların Gıda Güvenliğini de Sağlayarak Koruma Stratejileri" başlıklı ve ikincisi kapanış paneli olmak üzere 2 panel oturumu olmak üzere toplam 15 oturumdan oluşan sempozyum başarılı bir şekilde sona erdi. Bir sonraki sempozyumun Mersin`de yapılmasına karar verildi.
Sempozyum programına ulaşmak için tıklayınız
Yönetim Kurulu Başkanımız Yaşar Üzümcü`nün açılış konuşması aşağıda yer almaktadır.
Değerli katılımcılar, kıymetli hocalarım, sevgili öğrenciler, 5. Geleneksel Gıdalar Sempozyumumuza hepiniz hoş geldiniz, Sizleri Odam ve şahsım adına saygı ile selamlarım.
Başlarken, tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü kutluyorum
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak, 2004 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ile başladığımız "Geleneksel Gıdalar Sempozyumu" yolculuğumuzun beşincisini Bursa`da Uludağ Üniversitesi`nin ev sahipliğinde, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Bursa Teknik Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirmenin gururunu yaşamaktayız.
Değerli Katılımcılar,
İnsanoğlu; binlerce yıldır süregelen medeniyetlerin kültürel mirasının nesiller arasında sözlü, yazılı ve görsel aktarılarak günümüze kadar taşınmasında etkin bir rol oynamaktadır. Ülkelerin tarihsel izleri nasıl mimari yapılarında gözlenebilirse, geleneksel gıdalar da ülkelerin kültürel izlerini taşımaktadır.
Geleneksel gıdalar, coğrafi açıdan bir bölgeye veya yöreye özgü, kalitesini bölge veya yörenin doğal koşulları, bilgi, deneyim ve geleneklerinden alarak üretiminde bölgenin hammadde ve üretim girdilerini kullanarak üretilen gıdalardır. Ülkemizin kültürel yapısı, coğrafi konumu, ekolojik ve iklimsel çeşitliliği sayesinde geleneksel gıda potansiyeli oldukça yüksektir.
Küreselleşen dünya ile birlikte geleneksel gıdalara olan ilginin artması sonucunda yüzyıllar boyunca üretim yöntemleri ve tüketim şekilleri nesilden nesile aktarılan geleneksel gıdaların yaşatılması ve zenginleştirilmesi için, gelişmiş yöntemlerle üretilerek, çevresel duyarlılığı ve gıda güvenliğini dikkate alarak, tüketiciye sunulması gerekli hale gelmiştir. Geleneksel ürünlerin pazarlaması gastronomi turizmi olanaklarını da artırmaktadır.
Geleneksel gıdaların korunması ve devamlılığını sağlamak üzere ülkemiz de dahil olmak üzere bir çok ülke bu konuda politikalar oluşturarak ve mevzuat düzenlemeleri yaparak coğrafi işaret ile geleneksel gıdalara ürün ve marka garantisi sağlamaya başlamıştır. Bizler de bu yaklaşımla 5. Geleneksel Gıdalar Sempozyumu`nu bu yıl "Geleneksel Gıdalarda Sürdürülebilirlik ve Coğrafi İşaret" teması ile düzenliyoruz.
Coğrafi işaret uygulamasına 1995 yılında 555 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile başlanmış, gıda ürünlerinde coğrafi işaret ilk olarak 1997 yılında Türk Rakısına verilmiştir. Bu ürünlerin korunması ve üretimiyle yaratılacak istihdam ve katma değer bölge nüfusunun ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynadığı için Türkiye ekonomisi için önemli bir potansiyel oluşturmaktadır.
Coğrafi işaretlerin ekonomik değerinin tespitine ilişkin en kapsamlı çalışmalar AB‘de yapılmış olup; Avrupa Komisyonu‘nun coğrafi işaretlerin üretim ve satış verilerine ilişkin yayınladığı en son rapor olan ve 27 üye ülkeyi kapsayan Ekim 2012 tarihli çalışmasına göre; AB ülkelerinde toplamda 5 binin üzerindeki coğrafi işaretli ürünün, 54,3 milyar Euro`luk bir pazar değeri bulunmaktadır.
Türk Patent ve Marka Kurumu verilerine göre; 2022 yılı ilk 6 ay sonu itibariyle ülkemizde toplam coğrafi işaret tescili sayısı 1.139, tescilli geleneksel ürün adı ise 5 adettir. AB‘nin coğrafi işaret listesinde Türkiye‘den "Antep Baklavası/Gaziantep Baklavası", "Aydın İnciri", "Malatya Kayısısı", "Aydın Kestanesi", "Taşköprü Sarımsağı", "Milas Zeytinyağı" ve "Bayramiç Beyazı" olmak üzere tescil edilmiş 7 ürün bulunmakta, 25 adet ürün için de başvuru süreci devam etmektedir.
İklimsel ve coğrafi konum açısından üretime uygun, katma değeri ve rekabet gücü yüksek olabilecek bal, peynir ve zeytinyağı başta olma üzere Avrupa Komisyonu`ndan coğrafi işaret alınması teşvik edilerek coğrafi işaretli ürün sayısı artırılmalı ve Avrupa Birliği`nin güncel mevzuat düzenlemelerine daha hızlı uyum sağlanmalıdır. Diğer ülkelerin pazar değerlerine baktığımızda, Türkiye‘nin bu ürünlerden 20-25 milyar Euro katma değer yaratması mümkündür, ülkemizde bu potansiyel mevcuttur.
Değerli bilim insanlarımızın, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri ile sektör temsilcilerinin çalışmaları ve katkılarıyla geleneksel gıdalar adına tüm konuların detaylı bir şekilde masaya yatıracağı sempozyumumuzun başarıya ulaşmasını diler, bütün katılımcıları saygı ve sevgi ile selamlar, bu etkinliğin gerçekleştirilmesinde emeği geçen tüm taraflara, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası`na, Bursa Teknik Üniversitesi`ne, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü`ne, sempozyumumuzun ev sahipliğini yapan Uludağ Üniversitesi`ne ve Gıda Mühendisliği Bölümümüze çok teşekkür ederim.
Son olarak bir duyuru yapmak isterim,
Önümüzdeki dönem düzenleyeceğimiz 6. Geleneksel Gıdalar Sempozyumu için talip üniversitelerimiz kongremiz boyunca başvurularını bizlere iletebilirler, kongre sonunda seçilen üniversiteyi sizlere buradan duyurabileceğiz.
Yaşar Üzümcü
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı