TMMOB
Gıda Mühendisleri Odası

6 GIDA MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ

MERKEZ
Yayına Giriş: 08.11.2009 Son Güncelleme: 08.11.2009

 

6. GIDA MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ

SONUÇ BİLDİRGESİ

 

Odamız tarafından iki yılda bir gerçekleştirilen Gıda Mühendisliği Kongresi,  sektörü, bilim çevresini ve kamu kuruluşları yetkililerini bir araya getiren önemli bir buluşmadır. Kongre, aynı zamanda, Gıda Mühendisliği alanında dünyada ve ülkemizde yapılan çalışmaların, yeni bilimsel araştırmalara ilişkin bulguların paylaşıldığı ve tartışmaya açıldığı düzlem niteliğini artırarak sürdürmektedir.

 

Bu yıl 6 ncısını düzenlediğimiz Gıda Mühendisliği Kongresi, değerli katılımcıların yanı sıra, bilgi ve deneyimlerini bizlerle paylaşmak üzere yurt dışından gelen konuklarımızın program içinde yer alması ile daha zengin bir düzeye ulaşmış, bir anlamda, etkinliğimizin sınırlarını uluslararası boyuta  taşımıştır.  

 

Son yıllarda, gıda güvencesi ve gıda güvenliğine yönelik sorunlar çeşitli yönleriyle tartışılmakta ve dünya gündeminin ilk sıralarında yer almaktadır. Neo liberal ekonomi-politikaların kaçınılmaz bir sonucu olarak, özellikle son yıllarda yoğunlaşan küresel ekonomik krizin de tetiklemesiyle, açlık sınırının altında yaşam savaşı veren insanların sayısı 1 milyarı aşmıştır. Bir yandan milyonlarca insan, evrensel insan hakkı anlayışının temel ve vazgeçilmez ilkesi olan yeterli ve güvenilir gıdaya ulaşma hakkından yoksun bırakılırken, diğer yandan, aşırı beslenmenin getirdiği obezite, kalp-damar hastalıkları gibi sorunlarla uğraşılmaktadır.

 

Onlarca  yıldır serbest piyasa anlayışını IMF, Dünya Bankası gibi kuruluşlar aracılığıyla gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere dayatan kapitalist ülkeler, kendi ilkelerine aykırı uygulamalarla ezberimizi bozmaktadır.

 

- Türkiye‘de, 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması ile başlayan gıda güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalarda, 14 yılı aşkın süre geçmesine karşın, önemli denilebilecek bir yol kat edilememiştir.

- Avrupa Birliği mevzuatına uyumlu, ilgili tüm bileşenlerin katılımıyla hazırlanmış ve Türkiye gerçekleriyle örtüşen bir Gıda Yasası çıkarılamamıştır.

- Yürürlükte olan gıda yasası ve bağlı mevzuatı, AB kazanımlarına uyumlu olmadığı savıyla Avrupa Birliği yetkililerince eleştirilirken, iç hukukumuza aykırı uygulamalara yol açtığı gerekçesiyle ya kısmen iptal edilmiş ya da yürütmesi durdurulmuştur.

- Gıda güvenliği konusunda tek yetkili konumdaki Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, personel ve alt yapı donanımını iyileştirememiş, denetim ve kontrol hizmetlerini öngörülen düzeyde yerine getirememiştir. Bakanlık, bu konudaki eksiklikleri ivedilikle gidermelidir.

- Tüketici sağlığını tehdit eden ve haksız rekabetin önemli bir parçası olan kayıt dışı  üretim önlenememiştir.

- Taslak halinde kamuoyuna yansıyan "Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Yasası"  tasarısı değiştirilerek "Gıda ve Yem", "Bitki Sağlığı" ve "Veterinerlik Hizmetleri" olmak üzere 3 ayrı kanun halinde düzenlenmelidir.

- Ulusal Biyogüvenlik Yasası yerine, GDO Yönetmeliği diye anılan " Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik " geçtiğimiz günlerde yürürlüğe girmiştir. Gıda güvenliğini, insan ve çevre sağlığını ilgilendiren böylesine duyarlı bir konuda, paydaşlardan görüş alınmaması üzüntü verici ve düşündürücüdür.

- Tüm dünyada tartışmalı konu olan Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) ların kullanıldığı gıda ve yeme ilişkin düzenlemeler,  yasal dayanaktan yoksun bir yönetmelikle değil,  Biyogüvenlik Yasası çıkarılarak sağlanmalıdır.

- Gelecekte insan sağlığını, çevreyi, bitkisel ve hayvansal üretimi, biyoçeşitliliği ve ekonomiyi nasıl etkileyeceği bilinmeyen bir konuda, GDO içeren gıda maddelerinin üretimine izin verilmesi kabul edilmemelidir.

- Türkiye‘de gıda güvenliğinin sağlanmasında risk değerlendirmesi yapmak üzere bağımsız ve özerk yapıda Ulusal Gıda Otoritesi mutlaka kurulmalıdır.

- 2008 yılında Türkiye ekonomisi %10 küçülürken, yabancı yatırımcıların gıda sektörüne girmesi, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, kayıt dışı üretimin artmasına bağlı olarak haksız rekabetin yaygınlaşması gibi sorunlar nedeniyle, azımsanmayacak sayıda işletme kapanmak zorunda kalırken, sektöre yatırım yapma eğiliminde düşüş söz konusudur.

- Gıda sektörünün üretim kalitesinin gelişmesinde önemli işlev gören, başta Gıda Mühendisleri olmak üzere teknik eleman gereksinimi giderek artmaktadır. Sektör, sorunlara çözüm üretecek, bilimsel-teknik bilgi birikimi ve derinliği olan elemanı tercih etmektedir.

- Üniversitelerin eşitsiz olanaklara sahip olması, mezun olan mühendislerin niteliğine ilişkin soruları artırmaktadır. Var olan Gıda Mühendisliği bölümlerine her yıl yenilerinin eklenmesi, kontenjanlarının artırılması, üstüne üstlük, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinde "Gıda Hijyenisti ve Kontrolörü " bölümünün açılması, bu öğrenim  döneminde öğrenci alımına başlaması  sorunların artmasına neden olacaktır.

- Gıda güvenliğinin sağlanmasında yetkili otorite konumunda olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Tarım ve Gıda Bakanlığı olarak yeniden yapılandırılması olumlu bir gelişmedir. Ancak, Bakanlık yönetim anlayışının da  buna göre değişmesi gerekmektedir.

- Gıda denetim hizmetlerinin etkin biçimde yapılabilmesi için bakanlığın Gıda Mühendisi istihdamını ivedilikle artırması gerekmektedir.

- Gıda güvenliği gibi tüm toplumu ilgilendiren bir konuda mevzuat, oldu bittiye getirilerek çıkarılmamalı, hazırlık aşamasında meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve ilgili kamu kurumlarının görüşleri değerlendirilmelidir.

6. Gıda Mühendisliği Kongresi Düzenleme Kurulu

6 - 8 Kasım 2009 Kemer ANTALYA

Okunma Sayısı: 2111