ABDULLAH REHA NAZLI "GIDA MÜHENDİSLİĞİ"

Gıda‘nın Mühendisliği

Geçen hafta Kütahya‘dan İstanbul aktarmalı olarak Samsun‘a uçak yolculuğu yaptım.

Her iki biletim de Türk Hava Yolları uçaklarına aitti.

Türk Hava Yolları‘nın takdir edilesi pek çok güzel yönünden biri de yemekleri. Zaten internette göreceğiniz gibi dünyaca meşhur.

Her iki seferde de ayrı menüler geldi. Yemek, ara ürün, tatlı ve içecek. Gayet güzel ambalajlanmış, lezzetli ürünler.

Aklım şuna gitti...

Birileri uçaklarda servis edilebilecek gıdaları belirlemiş.

Normalde uçakta sunulabilecek gıda sayısı çok nadirdir. Yanlış üretim, depolama, servis hatası veya ambalaj yırtılması sonucu gıda bozulsa ve bir kişi zehirlenme belirtileri gösterse uçaktaki yolcular paniğe kapılır, hiç hasta olmayanlar bile psikolojik olarak rahatsızlanır. Ayrıca koskoca şirketin itibarı zedelenir, hisselerindeki azıcık düşük milyonlarca Türk Lirası zarara yol açar. Dolayısıyla bu risk göze alınmaz, ancak...

Birileri pek çok güzel menüyü tam güvenlikle uygun hale getirmiş (Hazır Yemek Teknolojisi).

Menünün içine yöresel tarzda seçenekler eklenmiş (Geleneksel Gıdalar Teknolojisi).

Ürünlerde rastlanabilecek mikroorganizmalar belirlenmiş (Gıda Mikrobiyolojisi).

Bu mikroorganizmaları inaktive edecek üretim sıcaklıkları, gıdanın asitliği gibi konularda hesaplar yapılmış ve o kurallara göre üretilmiş (Temel İşlemler).

Her bir porsiyonun miktarı, ne kadar hammadde ile ne kadar ürün üretileceği belirlenmiş (Kütle ve Enerji Denklikleri).

Her menünün en az masrafla en kaliteli şekilde üretilmesi, depolamadan üretime kadar hesabı tutulmuş (Mühendislik Ekonomisi).

Her gıda ayrı ayrı gayet uygun şekilde ve gıdanın güvenliğini koruyacak şekilde paketlenmiş (Ambalaj Teknolojisi).

Tüm bunlar yapılabilir ancak gıdanın tadı, rengi, kokusunu, görünüşünü beğenmesek bunları yazmıyor olabilirdim. Ancak onlar da üzerinde düşünülen bir konu. (Duyusal Analizler).

Gıdanın tüketiciye zarar vermeyeceğini garanti edecek sertifikalar alınmış ve bunlara uygun üretim yapılmış (Gıda Standartları).

Tüm bu gıdaların uçakta bozulmadan uzun süre depolanabileceği şartlar belirlenmiş (Gıda Muhafaza Teknikleri).

Üretildikleri fabrikadan uçakta bize ulaşana kadar geçeceği ortamların hijyenik şartları düşünülmüş (Gıda Güvenliği).

Belki de tüm bu gıdaları en hızlı ve güvenli şekilde üretmek için mevcut makineler bir sisteme uydurulmuş veya uygun makineler bulunup bir sistem dizayn edilmiş (Tasarım).

Hatta daha sonra anket yaptılar, en çok ve en az beğenilen ürünlere göre kendilerini yenileyecekler (İstatistik).

İnanır mısınız; bu bilim dallarının hepsinin eğitimini tek bir meslek dalı alıyor ve bu işlerin tamamı hakkında fikir sahibi olan bir meslek var; Gıda Mühendisliği.

Bu sadece uçak örneği. Siz de çevrenize bakın.

Ekmeğe sürülebilen çikolatada, hasat edildikten birkaç saat içinde işlenmiş, kızartılmış ve paketlenip dondurulmuş sebzelerde, süt tozunda, konserve gıdalarda tasarım zekasını görün.

Bir bisküvinin dışını parçalamadan içindeki çikolatanın akışkanlığını bozmadan nasıl ısıtılabildiğini, bir sütü hava geçirmez ambalaja koymadan önce süte zarar vermeden içindeki mikroorganizmaların tümünü öldürmek için basınçlı ortamda nasıl 1 saniyede 135 derece sıcaklığa çıkarılıp indirildiğini, yüksek sıcaklıkta rengi değiştiği için ısıtılamayan fındıkların nasıl mikroorganizmalardan arındırıldığını, suların analizlerinin nasıl yapıldığını, yan ürünlerin nasıl değerlendirildiğini düşünün.

Bir markete gidip aylarca depolanabilen, tüketime hazır gıdaları görün. Kendi tüketeceğimiz gıdaları üretmek zorunda olmadığımız bir dünyada yaşadığımızın farkına varın.

İnsanların tükettikleri gıdanın üretiminde hata yapma şansı olmadığı için her şeyi en ince detayına kadar hesaplamak zorunda olan insanlar var. İsmi yaygınlaşmamış, ne iş yaptığı tam anlaşılamamış bu güzel mesleğe saygı duyunuz. Merdiven altı işletmeleri değil mühendislik zekasını ve teknolojinin nimetlerini kullanan firmaları tercih ediniz.