17 ŞUBAT 2009

       BASIN VE KAMUOYUNUN DİKKATİNE!

ALO GIDA HATTI YERİNE GERÇEKÇİ ADIMLAR ATILMALIDIR

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği ile uyum sağlamak üzere 2009 yılını gıda yılı ilan ederek "Güvenilir Gıda-Sağlıklı Yasam, Alo 174 Gıda Hattı‘‘ adını verdiği bir kampanyayı, 14.02.2009 Cumartesi günü İstanbul‘da yaptığı bir tanıtımla başlatmıştır. Bu ve benzeri etkinlikler şüphe yok ki önemli adımlardır. Ancak tek taraflı ve ben yaptım oldu anlayışıyla bir yere varılamayacağı bilinmelidir. Türkiye‘de 1995 ten bu yana geçen 14 yıllık sürede, gıda güvenliğinin sağlanmasında yeterince gelişme kaydedememiş bakanlığın, söz konusu kampanyasının, mevcut anlayış ve alt yapı ile başarıya ulaşması ne yazık ki mümkün görünmemektedir.

Bugün ülkemizde gıda üretim ve satış yerlerinin 450-500 bin dolayında olduğu yetkili kurumlarca belirtilmektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca verilen rakamlara göre Bakanlığın bünyesinde barındırdığı denetim elemanı sayısı 5000 kadardır. Ülkemizdeki kayıt dışı üretim yerleri de hesaba katıldığında 5000 denetim elemanıyla bu sayıdaki işyerlerinin sağlıklı bir şekilde denetlenmesi olası değildir.

Gıda güvenliğinin sağlanmasında; öncellikle kayıt dışı ve merdiven altı gıda üretiminin önüne geçilmesi, gıda maddeleri üreten işyerlerinde kalitenin arttırılması, güvenilir gıda maddesi üretiminde çok önemli işlevi bulunan sorumlu yöneticilik uygulamasının geliştirilmesi ve gıda üretim ve satış yerlerini tam olarak denetleyecek yeterli personel istihdamının sağlanması gerekmektedir.

Türkiye‘de gıda güvenliğinin sağlanmasında yeterli düzeyde kamuoyu bilinci ve kaliteli üretim yapılmasında teknik personel potansiyeli fazlasıyla mevcuttur. Yapılması gereken, bu potansiyelin olumlu ve eşit şekilde kullanımıdır. Bakanlık, personel istihdamında meslekler arasında eşit ve nesnel davranamadığı gibi, multidisipliner bir alan olan gıda güvenliği alanında meslekler arası çatışmaları körükleyecek tutum içerisine girmektedir. Bakanlık yetkililerinin, bakanlığın görev, yetki ve sorumluluğunda olmadığı halde, Gıda Mühendislerinin hangi dersleri alması ya da hangi fakülteden mezun olması gerektiği konusunda amacını aşan ve öznel nitelikteki açıklamaları, bu anlayışın önemli bir göstergesidir.

Bununla birlikte, ‘‘Güvenilir Gıda-Sağlıklı Yasam Alo 174 Gıda Hattı‘‘ tanıtım toplantısına konunun paydaşları olarak davet edilen sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri ve meslek odalarından bu konuya muhalefet edenleri "ayaklarına taş olarak" gören ve bu taşların "tepeleneceği" gibi bir düzeysizlikle açıklama yapan Bakanlık üst düzey bürokratını kınıyor, bu gücü ve hakkı kimden aldığının da çok  ciddi sorgulanması gerektiğine inanıyoruz.

Tarladan sofraya gıda güvenliğinin bir zincir olduğunu her defasında vurgulayan bakanlığın, bu zincirin en önemli halkasının gıda mühendislerinin ve gıda işletmelerinde sorumlu teknik yöneticilik yapanların olduğunu görmezden gelmesi bir çelişkidir.  Gıda güvenliğinin sağlanmasında önemli rolü olan gıda mühendislerine uzun zamandır istihdam kapısı açmayan, hatta önünü kesmeye çalışan bakanlığı, gıda güvenliği alanında sorunları çözecek gerçekçi politikalar geliştirmeye çağırıyoruz.

Basın ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Gıda Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu