BASIN VE KAMUOYUNUN DİKKATİNE
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, 1 Haziran 2009 Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının adının "Tarım ve Gıda Bakanlığı" şeklinde değiştirileceğini belirterek, hazırladıkları yasa tasarısıyla statik bir bakanlık yerine, daha dinamik bir Tarım ve Gıda Bakanlığının kurulmasının amaçlandığını bildirdi. Bakanlık adının içinde "Gıda" ‘nın olması, Gıda Mühendisleri Odası adına sevindirici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Ancak, yeni bakanlığın kuruluş ve görevlerine ilişkin yasa tasarısının içi, adına uygun biçimde doldurulmalı, gıda ile ilgili hizmetlerin yapılandırılmasında Gıda Mühendisliği mesleği göz ardı edilmemelidir. "Çiftlikten çatala gıda güvenliği" anlayışı uyarınca, bitkisel ve hayvansal ürünler ile su ürünlerinin işlenmesi ve tüketiciye sağlıklı bir şekilde ulaştırılmasında önemli işlev gören gıda mühendislerinin, yeni yapılanma içinde etkin biçimde yer almasının, sürece olumlu yönde katkı yapacağı düşünülmelidir. Tarım ve Gıda Bakanlığı'nın "Gıda" ayağının güçlü olabilmesi adına, yeterli sayıda gıda mühendisi istihdamının sağlanmasına özen gösterilmelidir. Bakanlık yapılanmasında kadro savurganlığının önlenmesi gibi bir yaklaşımı destekliyor, daha dinamik bir yapılanma anlayışına katılıyoruz. Bununla birlikte, basın açıklamasında taşra laboratuvarlarının sayısının azaltılacağı ifade edilmiştir. Bu uygulamayı kadro ve hizmet tasarrufu olarak algılamak mümkün değildir. Bakanlık bürokrasisinde öngörülen kadro tasarrufunu yerinde bulurken, 81 il ve 923 ilçeye hizmet verebilecek laboratuvar sayısının azaltılması yerine, artırılması yoluna gidilmelidir. Gıda güvenliğini sağlamak amacıyla çıkarılacağı iddia edilen "Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Yasa Tasarısı " taslağının kamuoyuna yansıyan şekliyle imzaya açılmasının sakıncalarını daha önce yapmış olduğumuz basın açıklamalarıyla gündeme getirmiştik. Bu yasa taslağı, belli bir meslek gurubuna hizmet alanı açmaya ya da alan genişletilmesine yönelik kaygılarla hazırlanmıştır. Taslak, içeriği, tekniği ve uygulanabilirliği bakımından, gıda yasası olmaktan ve gıda güvenliğini sağlamaktan uzaktır. Yasa taslakları, AB de olduğu gibi Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı ve Gıda ve Yem Yasa tasarıları olarak ayrı ayrı düzenlenmelidir. Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan diğer bir tasarı da, Biyogüvenlik yasa tasarısıdır. Bu tasarı ülkemiz için olmazsa olmaz bir düzenlemedir. Yasal boşluk nedeniyle, yıllardır genetiği değiştirilmiş ürünlerin pazarı haline getirilmiş ülkemizi ve insanlarımızı böylesi bir yasal düzenleme ile koruma altına alabiliriz. Kamuoyuna yapılan açıklamanın tersine, çıkarılması düşünülen yasa ile genetiği değiştirilmiş bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi ve ithali engellenmelidir. Yeni Bakanlığın kuruluş ve görevleri, biyogüvenlik ve gıda güvenliği ile ilgili Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan yasa tasarılarının ülke gerçekleri ile örtüşen, yurttaşlarımızın refahını hedefleyen ve sağlıklı yeni kuşaklar yetiştirilmesinde katkısı olan düzenlemeler olması gerekliliğini bir kez daha vurgularız. Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu