TMMOB
Gıda Mühendisleri Odası

BİLMEDEN BAŞKA NELER TÜKETİYORUZ

BİLMEDEN BAŞKA NELER TÜKETİYORUZ
BURSA
Yayına Giriş: 21.01.2015 Son Güncelleme: 21.01.2015

BİLMEDEN BAŞKA NELER TÜKETİYORUZ.

 

Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere 19/01/2015 tarihinde basında yer alan  AT etinin  Bursa‘ da bazı lüks restoranlarda kullanıldığına dair haberler  gündeme bomba gibi düşmüş ve büyük yankı uyandırmıştır.

 

Bu olayı birkaç farklı açıdan irdelemenin ve kamuoyunu bilgilendirmenin doğru olduğunu düşünmekteyiz.

 

At etinin tüketilebilirliği açısından bakıldığında; Türk Gıda Mevzuatı et ve et ürünleri tebliğine göre  Mevzuatta "at" kasaplık hayvan tanımında yer almaktadır ve ülkemizde at etinin tüketimi ile ilgili olarak herhangi bir yasak mevcut değildir.

 

Ancak mevzuat gereği, üretiminde kullanılan ürünün etiketinde hayvan türünün bildirilme zorunluluğu vardır.

 

Bu etiketleme hükümleri sadece ambalajlı gıdalar için değil, tüketiciye servis edilen gıdalar için de geçerlidir. Ürün tüketimi aşamasında etin kaynağının at eti olduğu bilgisinin tüketiciye ulaştırılmadığı durumlarda; at ve benzeri et ürünleri kullanımı tağşiş hileli gıda üretimi olarak değerlendirilmektedir. Bu, sorunun bir boyutudur.Türki ülkelerde atın yaygın olarak tüketilme kültürü olması ve ekonomide oldukça önemli yer olmasına karşın;  ülkemizde besi amaçlı at yetiştiriciliği veya yeme alışkanlığı ya da yaygınlığından bahsedilememektedir.Bir başka deyişle onaylı işletmelerde, gıda zincirine girmek üzere, bu kurallara uygun, izlenebilirliği sağlanmış üreticilik mevcut değildir. Bu durumda sözü edilen üretim kayıt dışıdır. Bu da sorunun bir başka yönüdür.

Tüketiciler, bu tip ürünler ile yapılmış ürünleri bilmeden tükettirilerek aslında düpedüz kandırılmaktadır.

Gıda güvenliğine yönelik denetimlerin etkinliği açısından bakıldığında bu kuralların uygulanmasının sağlanmasından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sorumludur. Bu tür ürünlerle karşılaşılmaması ancak ve ancak etkin bir denetimi ile mümkün olacaktır. Yaşanan olaylar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı‘nın denetim sistemindeki zafiyetin bir göstergesidir. Zaten meydana gelen olay bir gıda denetimi sonucu değil, emniyetin yapmış olduğu soruşturma neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu  nedenle gıda denetim sisteminin  geliştirilmesi ve izlenebilirliğin gerçek anlamı ile uygulanabilmesi hepimizin güvenliği açısından şarttır.

 

Ancak ülkemizde özellikle 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunun uygulamaya alındığı tarihten itibaren gıda denetimleri etkin bir şekilde yapılamamakta Gıda denetimlerini yapacak olan Gıda Mühendisleri işletmelerden uzaklaştırılmaktadır.

Halk sağlığının ve gıda güvenliğinin sağlanmasında birincil sorumluluk sahibi olan GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI görevini tam anlamıyla yerine getirmediği gibi bu denetimi sağlamakta  en büyük hak sahibi Gıda Mühendislerine de bakanlık bünyesinde kadro açmamaktadır.

 

Gerek kamuda gerekse özel sektörde Gıda Mühendislerinin yer almadığı ve yeteri kadar istihdam edilmediği bir ülkede güvenli ve sağlıklı bir gıdadan bahsetmenin mümkün olmadığını; bu koşullar değişmedikçe benzer şekilde pek çok sorunla karşılaşılacağını tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz.

 

Ülkemizde süregelen bu gıda politikalarıyla acaba bugüne kadar bilmeden neler yedik ve neler yemeye devam edeceğiz?

 

Bir başka önemli husus da şu ki meydana gelen bu talihsiz durum nedeniyle, üretim tekniği ve altyapısı itibariyle mevzuata ve kanunlara uygun üretim yapan diğer işletmelerin de bahsi geçen konu ile zarar görmesi, bir anlamda zanlı durumuna düşmeleri ve kendilerini ifade edememeleridir.

 

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi olarak bu ürünü alan işleyen ve satan firmaların bir an evvel teşhir edilmesini ve halk üzerinden haksız kazanç sağlayarak hileli gıda üreten firmaların kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz. Ve bu konun takipçi olacağımızı buradan bildiriyoruz.

 

Özellikle etkin yapılamayan kamusal denetimler nedeniyle meydana gelen olayları endişe ile izleyen, ne yediğini bilmek, sağlıklı ve güvenli gıda ile beslenmek isteyen halkımıza verilebilecek en büyük güvenin,  olumsuz koşularda gıda üreten firmaların bir daha üretim yapamayacak şekilde gıda üretmekten men edilmesi olduğunu paylaşmak isteriz.

 

GIDA TERÖRÜ BİR KADER DEĞİLDİR.

BUNA KARŞI MÜCADELE ETMEK HEPİMİZİN GÖREVİDİR.

 

 

 

Serkan DURMUŞ

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası

Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı

Okunma Sayısı: 429