TMMOB
Gıda Mühendisleri Odası

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2008

MERKEZ
Yayına Giriş: 16.10.2008 Son Güncelleme: 16.10.2008

16.10.2008

BASININ VE KAMUOYUNUN DİKKATİNE !


Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)‘nun kuruluş yıldönümü olan 16 Ekim Dünya Gıda Günü, her yıl tüm dünyada açlık ve yetersiz beslenme ile mücadele yollarının arandığı bir gün olarak değerlendirilmekte, bu amaçla çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Türkiye‘de gıda konusunda söz sahibi olan kuruluşlar, başta Gıda Mühendisleri Odası olmak üzere Meslek Örgütleri, çeşitli Sivil Toplum Örgütleri, Kamu Kurum ve Kuruluşları, Tüketici Dernekleri, Üniversiteler ve Gıda Sektörü, 16 Ekim‘i içeren hafta boyunca konunun önemi, çözüm yolları ve kamuoyunun aydınlatılmasına yönelik bir dizi etkinliği hayata geçirmektedir.

Günümüzde 6.5 milyar olan dünya nüfusunun 2050‘lerde 9.5 milyara ulaşacağı öngörülmekte ve gelir dağılımındaki eşitsizlik ve adaletsizliklerin, 21 inci yüzyılda da insanlığın en önemli sorunları arasında yer alacağını göstermektedir. Bir yandan iklim değişiklikleri nedeniyle oluşan kuraklık, küresel ve yerel düzeyde yaşanmakta olan savaşlar, savaşların tetiklediği göç vb olaylar, diğer yandan uluslararası sermaye şirketlerinin daha çok kazanma hırsı, açlıkla mücadelenin önündeki en büyük engel olarak değerlendirilmelidir. İçinde bulunduğumuz toplu durumda, günde binlerce insan açlık ve yoksulluk nedeniyle yaşamını yitirmekte; milyonlarca çocuk açlıktan etkilenmektedir. Oysa, her yıl silahlanma ve savaşlara ayrılan bütçenin çok az bir kısmıyla dünyadaki açlığın önüne rahatlıkla geçilebileceği bilinen bir gerçektir.

Gıda ile ilgili sorunları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye‘de de,  gıda güvencesi ve gıda güvenliği olmak üzere iki ayrı açıdan değerlendirmek gerekir. Gıda güvencesi; Birleşmiş Milletler ‘in kabul ettiği ve anayasamızda sosyal devlet anlayışı çerçevesinde yer alan, herkesin yeterli ve dengeli beslenmesi için gerekli gıdaya ulaşma hakkının güvence altına alınmasıdır. Bu ilke, birçok ülkede ve ülkemizde yeterince uygulanmamaktadır. Türkiye‘nin de içinde bulunduğu ülkelerin büyük bir kısmında, gelir dağılımındaki adaletsizlikler nedeniyle, açlık sınırında yaşayan insanların sayısı küçümsenmeyecek düzeydedir. Son dönemde hemen her ülkede yaşanan gıdaya ilişkin sorunlar, önümüzdeki dönemde daha dikkatli olmamız gerektiğini ortaya koymaktadır.

Gıda güvenliği ise, sadece az gelişmiş ülkelerin değil tüm ülkelerin sorunudur. Özellikle, günümüzdeki bilimsel ve teknik gelişmelerin birlikte getirdiği çevresel kirlilik ve endüstriyel atıklar, insanların güvenli gıdaya ulaşmalarına büyük ölçüde engel olmaktadır. Bunun yanı sıra, üretilen ve satışa sunulan gıda maddelerinin denetiminin yapılması da büyük önem taşımaktadır. Gıdaların üretimi, işlenmesi, taşınması, depolanması ve tüketiciye ulaştırılması aşamalarında asgari teknik ve hijyenik koşulların sağlanması, halk sağlığı açısından önemlidir. Özellikle merdiven altı diye tanımlanan kayıt dışı üretimin yüksek düzeyde olması, gıda maddeleri üretiminin büyük bir çoğunluğunun uygun olmayan koşullarda gerçekleştirilmesi, üretimde teknik personelin çalıştırılmaması, yeterli ve istenen düzeyde denetimlerin yapılmaması gibi sorunlar, bugün ülkemizde yaşanan en büyük sıkıntılardır. AB uyum süreciyle birlikte bazı olumlu adımlar atıldıysa da, bu konuda henüz istenen düzeyde olmadığımız açıkça görülmektedir.

İnsanların beslenmesi için yeterli ve güvenli gıdaya ulaşma ilkesinin herkesçe kavranması ve buna göre adım atılması, sadece ülkemizde değil tüm dünyada yaşamsal öneme sahiptir. Açlıkla mücadele ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi adına, resmi kurumlarla birlikte meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri ve basına büyük görev ve sorumluluk düşmektedir.

  

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası

  

Okunma Sayısı: 1235