ELEKTRİK FABRİKASI HALKINDIR RANTA KURBAN EDİLEMEZ!
Kültürel Mirasımız Ticari Alanına Dönüştürülmek İsteniyor
ELEKTRİK FABRİKASI HALKINDIR RANTA KURBAN EDİLEMEZ!
Değerli Basın Emekçileri ve Saygıdeğer yurttaşlarımız;
Bugün, kentimizin tarihi sembollerinden Elektrik Fabrikasını ranta kurban vermemek, ticari meta haline gelmesine ve amaç dışı kullanımına engel olmak amacı ile bir aradayız. Arkamızda bulunan tarihi Elektrik Fabrikası, yalnız İzmir’in değil ülkemizin sanayileşme sürecinin kilometre taşlarından biri ve aynı zamanda bu kentin hafızasıdır. Mevcut hali ile, tarihi binanın, tıpkı Alsancak Garı, TEKEL, Sümerbank, TARİŞ binaları ve Havagazı Fabrikası gibi endüstriyel miras olarak gelecek kuşaklara aktarılması gerektiği konusunda ısrarlıyız.
İzmir’in en değerli bölgesinde, üstelik tescilli bu tarihi binanın üzerinde yer aldığı parsel, yürürlükteki imar planına TAKS:0.50, KAKS:1.50 yapılaşma koşullu “Kültürel Tesis Alanı” olarak işlenmiştir. Bir başka deyişle tarihi Elektrik Fabrikası ancak ve ancak yanı başındaki Havagazı Fabrikası gibi yalnızca kültürel bir işlevle kullanılabilir durumdadır.
Tüm bu kayıtlar ortadayken, Tarihi Elektrik Fabrikası’nın üzerinde yer aldığı 3535 ada 6 parsel, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından “Kültürel Tesis Alanı” olarak iki kez ihaleye çıkarılmıştır. Şimdi ise “Kültürel Tesis Alanı” olarak ihaleye çıkarılan bu alan, aynı idare tarafından “Ticaret-Turizm Alanı”na dönüştürülmek istenmektedir. Bu da yetmezmiş gibi, söz konusu parsele “Emsal:3.00, Yükseklik:30 kat” gibi ayrıcalıklı ve oldukça yoğun bir yapılaşma hakkı verilmeye çalışılmaktadır. Hedef bu değişiklik ile yeni alıcıya rantı daha yüksek bir arsa sağlamaktır. Böylelikle, Tescilli bir kültür varlığı olan Elektrik Fabrikası, 30 katlı bir rant ucubesi haline dönüştürülerek yok edilecektir.
Adı geçen alanda ticaret ve/veya turizm maksatlı inşa edilecek 30 katlı bina, kent silüetini de bozarak, endüstriyel mirasımızı yok etmekle kalmayacak; bu değişiklik aynı zamanda mekanı, kamusal anlamından ve işlevinden koparıp, bir ticarethaneye dönüştürecektir. Arsanın yeni sahibine verilmek istenen ayrıcalıklı imar hakkının, tüm liman arkası bölgesini tehdit eden bir düzenleme olacağı da unutulmamalıdır.
Yukarıda belirttiğimiz üzere, Elektrik Fabrikası, yanı başında restore edilerek kültür merkezi olarak kullanılan tarihi Havagazı Fabrikası ile birlikte kentimizin sanayileşme tarihinde önemli yeri olan anıt niteliğindeki yapılardan biridir. Bugün müze olarak hizmet vermeye devam eden İstanbul'daki Silahtarağa Santralı ile aynı dönemde faaliyetlerine başlayan Elektrik Fabrikası'nın temeli, Osmanlı döneminde, 1913 yılında imzalanan “yabancı ortaklığa imtiyaz veren sözleşmeye dayanılarak” 1926 yılında Belçikalı Traction-Elektricite şirketi tarafından atılmıştır.
Santralın 18 Ekim 1928'de devreye girmesiyle birlikte kentte yaşam değişmeye başlamış, sokak aydınlatmasında hava gazından elektriğe geçilmiş, ilerleyen yıllarda ise atlı tramvaylar yerine troleybüsler devreye girmiştir. Ardından, Tarihi Elektirk Fabrikası, Resmi Gazete'de 27 Temmuz 1943 tarihinde yayımlanan “İzmir Tramvay ve Elektrik Türk Anonim Şirketi İmtiyazı ile Tesisatının Satın Alınmasına Dair Mukavelenin Tasdiki ve Bu Müessesenin İşletilmesi Hakkında Kanun” kapsamında satın alınarak, kamulaştırılmış, kapasitesi artırılan Fabrika, uzun yıllar İzmir Belediyesi bünyesindeki Elektrik Su Havagazı Otobüs ve Troleybüs Genel Müdürlüğü (ESHOT) tarafından işletilmiştir.
Zamanla farklı kamu kuruluşları tarafından işletilen Elektrik Fabrikası, 1989'da üretimin durdurulması sonrasında “metruk ve harabe yapı” haline dönüşmüştür. Önce,yapı içinde bulunan teknoloji tarihi açısından önemli ekipmanlar ve cihazlar hurdaya ayrılarak, yok edilmiş, içi boşaltılan tarihi değerimiz “yıkıma” terk edilmiştir. Bugün sıradan arazisi için satılmak istenen Elektrik Fabrikası, tarihi ve kentsel dokuyu yağmalamaya dayalı, betonlaşma temelli büyüme politikalarına karşı dimdik ayakta durarak, direnmektedir.
Ülkenin en zor yıllarında, kıt kaynaklarla kamulaştırılmış bu tarihi değerimizin özelleştirme adı altında haraç-mezat satılmasına İzmirliler olarak izin veremeyiz.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından iki kez özelleştirme adı altında ilana çıkarılan bu “kıymetli”taşınmazın “satış” yöntemi uygulanmak suretiyle 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde özelleştirileceği duyurulmuştur. Bu satış girişimlerinden ilkinde alıcı çıkmazken, ikincisine İzmir Büyükşehir Belediyesi bir iştirak şirketiyle tek teklifi vermiş,“ihaleyi” kazanmasına rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devri yapılamayan arazi, halihazırda imar durumu değiştirilip, rantı artırılarak yeniden ticari alan olarak pazarlanmaya çalışılmaktadır.
Kamulaştırma ile yabancı tekelden alınan Elektrik Fabrikası’nı yeniden sermaye devretmek için gösterilen bu çaba, özelleştirmelerin nasıl dar bir ideolojik bakış açısıyla gerçekleştirildiğinin de bir kanıtıdır.
Yıllarca ESHOT tarafından işletilen Elektrik Fabrikası'nın tapusunun yeniden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi gerekmektedir. Endüstriyel mirasımızın kendi gabarisini fazlasıyla aşan ucube bir yapının altında yok edilmesine ve bir sermaye nesnesi haline getirilmesine göz yummayacağız.
Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nun bileşenleri olarak, bilimi ve tekniği esas almayan, kamu yararına aykırı tüm iş ve işlemlerde olduğu gibi bu imar değişikliğine karşı da mücadele ederek, tarihsel, kültürel ve endüstriyel mirasımızı ranta teslim etmeyeceğiz! Elektrik Fabrikası, kamulaştırıldığı 1943 yılından bu yana yurttaşların ortak malıdır ve önümüzdeki yüzyıllarda da “kültürel alan” olarak kamusal işlevini sürdürecektir. Tarihi değerimizin kültürel yaşama katkı sağlayacak şekilde kamusal amaçlarla dönüştürülmesi çağrımızı tekrarlıyoruz. Bu vesileyle İzmirli yurttaşlara; “Korunması Gereken Kültür Varlığı” niteliğindeki Elektrik Fabrikası arazisinin ticari olarak yapılaşmaya açılmasına karşı birlikte mücadele çağrısı yapıyoruz.
TMMOB İZMİR İL KOORDİNASYON KURULU