Özel Haber- Gıda güvenliği tehdit altında!

Gıda güvenliğinin tehdit altında olduğunu söyleyen Aksaray Üniversitesi Gıda İşleme Bölümü Öğretim Görevlisi Nuran Erdem, Ramazan ayında sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekerek, gıdada yapılan hileler konusunda vatandaşları uyardı.

 Ramazan ayının gelmesiyle birlikte Konya`da da gıda denetimleri artırıldı. Gıda güvenliğinin tehdit altında olduğunu söyleyen Aksaray Üniversitesi Gıda İşleme Bölümü Öğretim Görevlisi Nuran Erdem, Ramazan ayında sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekerek, gıdada yapılan hileler konusunda vatandaşları uyardı.

Konya`da gıda güvenliğinin sağlanması için önemli adımlar atılıyor. Ramazan ayı dolayısıyla Konya`da tüm kontrol ve denetimler artırıldı. Ekipler, bu çerçevede başta ekmek ve pide fırınları olmak üzere tüm gıda imalathanelerinde, hijyen, gramaj ve ruhsat kontrolü gerçekleştiriyor. Aksaray Üniversitesi Gıda İşleme Bölümü Öğretim Görevlisi ve Gıda Mühendisleri Odası Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Nuran Erdem gıda da yapılan bazı hileleri şöyle sıraladı: "Daha ucuz bir madde ile seyreltme, kusur veya bozulmanın gizlenmesi, gıda etiketi üzerinde gerekli bilgilerin yer almaması gibi hileler başvurulan yöntemlerden bazılarıdır. Bu durum insan sağlığını da tehlikeye atmaktadır."

"YAPILAN HİLELER HASTALIKLARA SEBEBİYET VEREBİLİR"

Gıdada yapılan hilelerin ciddi hastalıklara sebebiyet verebileceğini vurgulayan Nuran Erdem, "Tereyağı ve peynir gibi süt ürünlerinde yapılan hileler çok çeşitli olmakla birlikte, genellikle pahalı bir ham madde olan süt yağının daha ucuz bitkisel ve hayvansal yağlarla karıştırılması yoluyla yapılmaktadır. Bitkisel kökenli bir yağın aroma ve katkı maddeleriyle tereyağına benzetilerek tereyağı olarak satılması da yapılan hileler arasındadır. Ayçiçeği yağında da düşük kalitede, ucuz yağların karıştırılması yoluyla tağşiş yapılabilmektedir. Daha önce kullanılmış ve geri dönüştürülmüş kızartmalık yağların ayçiçeği gibi diğer yağlar ile karıştırılarak tekrar kullanılması yoluyla yapılan tağşişlere de sıklıkla rastlanılmaktadır. Bu tür yağların tüketimi hipertansiyon ve çeşitli kanserojenik vakalara neden olabilmektedir" şeklinde konuştu.

"HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYORLAR"

Zeytin ve zeytinyağı pazarında fazla sayıda üretici ve toptancı firmanın çalıştığını ifade eden Erdem, şöyle konuştu: "Bilinçsiz tüketicinin açıkta küfede ve plastik leğende satılan zeytinleri satın alma alışkanlığı olduğunu bilen satış noktaları daha ucuza aldıkları açık zeytinleri, ambalajlı zeytin fiyatına satarak iyi bir kazanç elde etmektedir. Üretim izinleri bulunmayan kayıt dışı çalışan firmalar yaptıkları hileler ile bir taraftan halk sağlığını tehdit ederken diğer taraftan haksız rekabet yaparak kaliteli zeytin ve zeytinyağını piyasadan uzaklaştırmaktadır. Sofralık zeytin ve zeytinyağının güvenilir gıda seviyesine çıkarılması için denetimlerin artması ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Denetçiler tarafından belirli aralıklarla numuneler alınarak, zeytinlerde kullanılan ferroglukonat, ferrolaktat ve koruyucu maddelerin miktarları ‘`Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği‘nde`` belirtilen maksimum miktarları geçip geçmediği kontrol edilmelidir. Kullanılan suyun kalitesi önemli olduğundan zeytin yapımında kullanılan suyun ‘`İçilebilir Su Yönetmeliği‘ne`` uygunluğu, işletmelere yapılan denetimlerle kontrol edilmelidir."

 "GIDA GÜVENLİĞİ SAĞLANMALI"

Gıdada güvenliğinin sağlanması gerektiğine vurgu yapan Erdem, "Elek altı fıstığın öğütülerek tahin olarak satılması, bala invert ve glukoz şurupların karıştırılması, meyve şurubunun üzüm pekmezi olarak pazarlanması, kafes balığının deniz balığı olarak satılması gibi hileler de karşımıza çıkmaktadır. Hindistan cevizi yağı, incir çekirdeği yağı, nar çekirdeği yağı, badem yağı, çörek otu yağı, ceviz yağı, üzüm çekirdeği yağı, kayısı çekirdeği yağı, susam yağı gibi kıymetli yağlara da düşük kaliteli, ucuz yağlar karıştırılarak tağşiş yapılabilmekte ve bu karışımlar insanlarda alerjik vakalara da neden olabilmektedir. Türk Gıda Kodeksi‘ne uygun olmayan tekstil boyası, kimyasal maddeler kullanılıp kullanılmadığı da yapılan denetimler ile kontrol altında tutulmalıdır. Tüketici açıkta satılan ambalajsız, üreticisi belli olmayan gıdaları almamalıdır. Tüketicinin daha bilinçli hareket etmesinden ziyade asıl iş Tarım ve Orman Bakanlığı‘na düşmektedir. Gıda güvenliğinin sağlanması için tarlada ziraat mühendisinin, çiftlikte veteriner hekimin; gıdanın üretim ve denetiminde ise gıda mühendisinin var olması büyük önem taşımaktadır" diyerek sözlerini tamamladı.