TMMOB
Gıda Mühendisleri Odası

GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI KOCAELİ TEMSİLCİSİ SEMA OLKUN KOPAL ŞEKER FABRİKALARININ HALKA AİT OLDUĞUNU HATIRLATIP "SATILAMAZ" DEDİ

 GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI KOCAELİ TEMSİLCİSİ SEMA OLKUN KOPAL ŞEKER FABRİKALARININ HALKA AİT OLDUĞUNU HATIRLATIP "SATILAMAZ" DEDİ
MERKEZ
Yayına Giriş: 05.03.2018 Son Güncelleme: 05.03.2018

 http://gebzegundemi.blogspot.com.tr/2018/03/seker-fabrikalari-halkindir-satilamaz.html

Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Olkun Kopal şeker fabrikalarının halka ait olduğunu hatırlatıp, "Satılamaz" dedi

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Olkun Kopal, şeker fabrikalarının özelleştirilme kararını gerçekçi bir dille eleştirdi. Cumhuriyetin kazanımları olan 14 fabrikanın bu şekilde özelleştirmesinin gerek istihdama gerekse insan sağlığına ağır hasarının olacağını kaydeden Kopal, 10 binlerce insanımızın işsiz kalması, halkımızın nişasta bazlı ithal şekere mahkûm edilmesi, obezitenin artması anlamına gelen bu özelleştirmeler derhal durdurulmalıdır. Şeker fabrikaları halkındır, satılamaz" dedi. "Şeker fabrikaları halkındır satılamaz" başlığıyla yapılan açıklama aynen şöyle:

Cumhuriyet Tarihinin Kazanımlarıdır

"Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.`ye ait Malatya, Erzincan, Elazığ, Elbistan, Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum, Çarşamba şeker fabrikaları da dahil 14 fabrikanın özelleştirilmesi için ihale açılacağını açıkladı.

 Söz konusu satış kararı alınan Türkşeker`e ait 14 şeker fabrikası halkımızın alınteriyle elde edilmiş Cumhuriyet Tarihi`nin kazanımlarıdır. Örneğin bunlardan Alpullu Şeker Fabrikası 1926 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından bizzat açılmış ilk şeker fabrikamızdır. Bu fabrika 11 ay gibi kısa bir sürede kurulmuş ve üretime geçmiştir. 1933 yılında ise 328 bin ton şeker üretimiyle dünya birincisi olmuştur.

Üretici Sayısı 450 Binden 120 Bine Geriledi

2016 yılı verilerine göre dünya şeker üretiminde Türkiye yüzde 7‘lik payla Rusya, Fransa, ABD ve Almanya‘nın ardından beşinci sırada gelmektedir. AKP Hükümeti`nin yanlış tarım politikaları yüzünden 1998 yılında 500 bin hektarda pancar üretimi yapılırken 2015 yılında bu rakam 270 bin hektara düşürülmüştür. Aynı şekilde şeker pancarı ekimi yapan çiftçi sayısı da 450 bin aileden 120 bine gerilemiştir. Yapılacak olan özelleştirme ile işsizliğe, açlığa, sefalete sürüklenen 330 bin aileye şimdi yüz binlercesi daha eklenecektir.

Türkşeker`in İstihdamının
Yüzde 55`i Bu Fabrikalarda

Özelleştirme kapsamına alınan 14 fabrikada, Türkşeker`in toplam çalışanlarının yüzde 55`i istihdam ediliyor. Türkşeker`in şeker üretiminin yüzde 67`si, melas üretiminin yüzde 64`ü, yaş küspe üretiminin yüzde 67`si özelleştirme kapsamına alınan fabrikalarca gerçekleştiriliyor. Türkşeker`in pancar ekimi yaptırdığı alanların yüzde 66`sı, ekim yaptırdığı çiftçilerin ise yüzde 71`i bu fabrikalara yönelik üretim faaliyetinde bulunuyor.

AVM – Rezidansa Dönüşecekler

Yapılacak olan özelleştirme binlerce işçinin, çiftçinin işsiz kalması, aileleriyle birlikte 10 binlerce insanın açlığa, yoksulluğa mahkûm edilmesi anlamına gelir. Ayrıca bölgedeki esnafın iş yapamaz hale getirilerek ekmek teknelerinin kapısına kilit vurması anlamına gelir. Özelleştirilecek fabrikaların arsalarının imar planında çok hızlı bir değişikliğe gidilmesi de bu arsaların AVM-rezidansa açılacağı sinyalini vermektedir.

Daha Az ve Daha Pahalı Üretim

Yapılacak olan özelleştirme sadece yüzbinlerce insanımızın işsiz kalması, üretim yapamaz, geçimini sağlayamaz hale gelmesi demek değil. Ayrıca şeker sektörünün özel sektörün insafına bırakılmasıyla gıda sektörünün önemli unsurlarından biri olan şekerin daha az üretilmesi, daha pahalı olmasını da getirir. Şeker ihtiyacının artık ithal şekerlerden karşılanması anlamına gelir. Pancardan üretilen ve hem tarım sektörüne hem de sanayi sektörüne katkı sağlayan yerli şeker yerine bu gün ne yazık ki nişasta bazlı şeker üretimi ve ithali teşvik edilmektedir.

Obeziteyi Tetiklemektedir

Türkiye‘de şimdilerde özel sektöre ait mısırdan şeker üreten altı tane şeker şurubu fabrikası bulunuyor. Mısırdan üretilen Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) kan şekerini hızla yükseltip geçici bir tokluk hissi ve ardından yine aynı hızla düşürüp yoğun açlık hissi yarattığı için obeziteyi tetiklemektedir. Bu yüzden kullanımı önerilmemektedir. Nişasta bazlı şeker diğer adıyla mısır şurubunun tüketimi Fransa, Hollanda, Avusturya, İrlanda, İsveç, Yunanistan, Portekiz, Slovenya, Danimarka ve İngiltere`de yasaklanmış durumdadır.

Çocuklarımız Nişasta Bazlı Şeker Yemek Zorunda Kalacak

ABD Gıda ve İlaç İdaresi obeziteyi etkilediği gerekçesiyle 2008`de NBŞ kotasını yüzde 10`dan yüzde 8`e düşürmüşken bizdeyse yüzde 10 olan kota yüzde 15`e çıkartılarak Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) kotası 312 bin 500 tona ulaşmıştır. ABD`li Çok Uluslu Şirket (ÇUŞ) Cargill ile birlikte 5 NBŞ firmasının önü açılacaktır. Halkımız, gözümüzün bebeği çocuklarımız nişasta bazlı şeker yemek zorunda bırakılacaktır.

Özelleştirmeler Derhal Durdurulmalıdır

10 binlerce insanımızın işsiz kalması, halkımızın nişasta bazlı ithal şekere mahkûm edilmesi, obezitenin artması anlamına gelen bu özelleştirmeler derhal durdurulmalıdır. Şeker fabrikaları halkındır, satılamaz"

Okunma Sayısı: 409