📢LİSTERİA UYARISI: GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN DAHA ETKİN ÖNLEMLER ŞART KONULU BASIN AÇIKLAMAMIZ

Basına ve Kamuoyuna
18.04.2025
Listeria Uyarısı: Gıda Güvenliği İçin Daha Etkin Önlemler Şart
Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıyan bilgiye göre, Şubat ayı içinde Sakarya’da faaliyet gösteren bir beyaz et üreticisine ait piliç köfte ürününde Listeria monocytogenes bakterisi tespit edilmiş ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından idari yaptırım uygulanmıştır.
Listeria monocytogenes, doğada yaygın olarak bulunan, birçok hayvanın ve insanın bağırsak florasında sessiz taşıyıcı olarak bulunabilen oldukça tehlikeli bir bakteridir. +4°C gibi düşük sıcaklıklarda dahi çoğalabilmesi, onu gıda güvenliği açısından en riskli mikroorganizmalardan biri haline getirir. Bu bakteri özellikle hamileler, yeni doğanlar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıflamış bireyler için ciddi sağlık tehditleri oluşturabilir.
Genel olarak et işleme tesisleri, hayvan dışkıları nedeniyle Salmonella ve Listeria monocytogenes açısından en yüksek bulaş riskine sahip üretim alanlarıdır. Bu nedenle temizlik, ekipman hijyeni, personel sağlığı, hava-su-toprak kontaminasyonu gibi konular hayati öneme sahiptir.
Bu tür patojenlerin varlığı, et işleme tesislerinde hijyen ve mikrobiyolojik kontrol sistemlerinin ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Sakarya’daki vakada, hijyen kurallarına yeterince uyulmadığı ve mikrobiyolojik kontrollerin etkin yapılmadığı izlenimi oluşmuştur.
Gıda güvenliğinin toplum sağlığı açısından taşıdığı önemi göz önünde bulundurduğumuzda, yalnızca idari para cezası verilmesi ve ürün geri çağırma süreciyle konunun kapatılması yeterli değildir. Sürecin daha şeffaf, denetimlerin ise daha kararlı şekilde yürütülmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede:
- İlgili işletmenin üretim faaliyetleri geçici süreyle durdurulmalı,
- Tesisin Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen işletme onay belgesi insan sağlığına risk içermediği kanıtlanana kadar geçici olarak askıya alınmalı,
- Geri çağırma sürecini kontrollü ve şeffaf bir şekilde yürütmeli,
- Tesiste bulunan bulaşı saptanan ürünler uygun şekilde imha edilmeli,
- Tesis genelinde kapsamlı temizlik ve mikrobiyolojik tarama yapılmalı,
- Üretimin ancak tüm kontroller başarıyla tamamlandıktan sonra yeniden başlamasına izin verilmelidir.
Ayrıca, ürünlerin ulaştığı tüm satış noktaları tespit edilerek gerekli önlemler alınmalı, olası riskler halka açık ve kontrollü bir şekilde duyurulmalıdır. Sağlık Bakanlığı ile eşgüdüm sağlanarak vaka bağlantılı olası sağlık sorunları da izlenmelidir.
Bunun yanında Bakanlık, söz konusu bakterinin işletme bünyesinde neden daha önce tespit edilemediğini araştırmalı, tesisin kendi yaptığı analizleri gözden geçirmeli ve gerekiyorsa adli süreci başlatmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, halk sağlığını etkileyebilecek bu tür riskler yalnızca idari yaptırımlarla geçiştirilemez. Kesilen para cezalarının işletmelerin günlük kazançlarıyla kıyaslandığında caydırıcılığını yitirdiği açıktır.
Tüketicinin güvenle alışveriş yapabilmesi ve sofraya güvenle oturabilmesi, hem kamunun hem özel sektörün temel sorumluluğudur.
Gıda güvenliği; sadece bir sektör sorunu değil, tüm toplumun hakkıdır.
Saygılarımızla.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
İstanbul Şube
10. Dönem Yönetim Kurulu,
Gıda Güvenliği Komisyonu.