ROTAVİRÜS VE KOLİFORM BAKTERİ BULAŞANLARINA KARŞI TÜKETİCİLERE UYARI
BASINA VE KAMUOYUNA DUYURULUR
Rotavirüs ve Koliform Bakteri Bulaşılarına Karşı Tüketicilere Uyarı
Son zamanlarda basınımıza sıkça ishal salgınları yansımaktadır. Özellikle Malatya‘da vaka sayısı 5000 lere ulaştığından, bu olayları kişisel bir takım ihmaller olarak görmemek, sistemde var olan sorunları biran evvel irdelemek gerekmektedir. Malatya‘da yaşanan olayların etmeninin Rotavirüs ve koliform grubu bakteriler olduğu ifade edilmiştir. Diğer yandan, aylardır Ankara hastanelerinde de çok miktarda ishal vakası olduğu konuşulmakta, ancak bu konuda hiçbir açıklama yapılmamaktadır. Türkiye‘den dönen turistlerde kolera vakası görüldüğü ülkemize bildirilmekte, ancak bu konuda da açıklama gelmemektedir.
Gerek Rotavirüslerin, gerek koliform grubu bakterilerin ve gerekse kolera vakalarının sıklıkla görülmesi akla öncelikle sularda bulaşı olduğunu getirmektedir. Tüm içme ve kullanma sularının acilen yoğun bir biçimde Sağlık Bakanlığı tarafından denetimi yapılmalı ve denetim sonuçları kamu oyu ile paylaşılmalıdır.
Ancak bu süreç içerisinde, bu konuda tüketicilerimize yönelik olarak bilgiler aktarmayı kendimize görev olarak değerlendirmekteyiz.
Rotavirüsler; bakterilerden daha küçük canlılar olup sindirim yolu hastalıkları oluşturmaktadırlar. Rotavirüslere en duyarlı grubun 4-24 ay arasındaki çocuklar olduğu bilinmektedir. Ancak, çocuk ve yetişkinlerde de hastalık yapabilmektedir. Belirtiler, gıdanın tüketilmesinden yaklaşık 1 gün sonra ortaya çıkmaktadır. Ancak alınan miktara bağlı olarak 15 saatte veya 50 saatte de ortaya çıkabilmektedirler. Bulantı ve kusma ile başlamakta, şiddete göre ateş olabilmektedir. En önemli belirtisi ise sulu ishal olup diğer belirtiler geçse bile ishal birkaç gün sürebilmekte ve su-elektrolit kaybına bağlı olarak daha ciddi sonuçlara yol açabilmektedir. Özellikle meyve-sebzeler, bazı kabuklu deniz ürünleri ve sularda bulunabilmektedir. Normalde klorlama, dezenfeksiyon ile ısıl işlemlere karşı duyarlı olup bu durumda canlı kalamazlar. Ancak şehir şebeke sularında yetersiz klorlama ile canlı kalabilmeleri ve bu yolla insanlara geçmeleri mümkündür. Rotavirüs taşıyan insanlar da bu virüsün bulaşısında etkili bir araç olurlar. Bu insanların dışkıları, tuvalet sonrası yeterince temizlenmeyen elleri ile gıda ve çevreye bulaşmasına neden olur.
Koliform grubu mikroroganizmalar ise ,içinde dışkı kaynaklı da olan, bir grup bakteriden oluşmakta ve sindirim yolu hastalıklarına neden olmaktadırlar. Ayrıca gıda maddeleri ve sularda bulunmaları, o gıdaların hijyenik olmayan ortamlarda bulunduğunu/üretildiğini ve başka hastalık riskleri (kolera gibi) taşımalarının da kuvvetle muhtemel olduğunu göstermektedir. Bu nedenle hijyenik olmayan koşullarda üretilen gıdalarda ve özellikle yaz aylarında yetersiz klorlama sonucunda sularda sıklıkla bulunabilmektedir.
Bütün bu risk etmenleri için, tüketicilerin kişisel temizliklerine hassasiyet göstermeleri, özellikle tuvaletten sonra ellerini sabun kullanarak yıkamaları, salgın durumunda çiğ meyve sebzelerin yıkanmasında ve içme amaçlı kullandıkları şehir şebeke sularını kaynatarak tüketmeleri yerinde bir önlem olacaktır.
Prof. Dr. S. Aykut AYTAÇ
Gıda Mühendisleri Odası
II. Başkanı