SEÇİM VAATLERİNİN YÜKÜ HALKA YIKILIYOR
Siyasal iktidar seçimden önce verdiği sözleri yerine getirmemek için her türlü hileye başvurmakta üstelik söz konusu hileler ile alabildiğine sınırladığı maliyeti de başta KDV ve MTV olmak üzere vergilerin, harçların fahiş oranlarda artırılması yolu ile seçim vaatlerinin yükünü işçi emekçi yoksul halka yıkmaktadır. Seçim ekonomisi meyvelerini hemen verdi! Artık Batıyoruz! Memur ve emekliye vaat edilen zamlar kök maaş uygulaması ve TUİK’in sahte enflasyon rakamları ile yok edilirken, akaryakıta gelen ÖTV zamları ile çiftçi batma noktasına geldi. Kemalpaşa köylüsü para etmeyen kirazını dökmek zorunda kalırken, nakliyeci kamyoncular kontak kapatıyor, küçük esnaf ağır vergiler, kredi borçları ve artan zorunlu giderler nedeniyle hızla batıyor. Gerçek işsizlik katlanarak büyümeye devam ediyor. Emekliye yapılan yüzde 25 zam kök maaşa getirilerek milyonlarca emekli açlığa mahkum ediliyor. İşçi ve memurlara yapılan sözde zamlar zaten yüzde 20 lik Gelir Vergisi dilimi nedeniyle daha cebine girmeden uçup gitmiştir. Ülke toplam çalışanların yüzde 80’i asgari ücret seviyesine düşürülürken, asgari ücret ise artık açlık sınırı olmuştur. Emekçiler ev kirası, kreş zorunlu giderlerini karşılayamaz hale gelmiş, işçisi emekçisi, çiftçisi esnafı kredi ve kredi kartı borçları ile bankaların rehini durumuna düşmüştür. Asgari ücret temel tüketim maddelerine yapılan zamlar, vergi dilimi ve ek bütçe karşısında çoktan açlık sınırının altına düşmüş durumdadır.
Seçimden önce faiz haramdır diyenler bugün faizleri yükseltmek zorunda kalmış, ancak dövizin yükselişini ne faiz politikası ne de ilave vergiler durduramamıştır. Çünkü bizden alınan vergiler sermayeye yandaşlara peşkeş çekilmeye devam ediliyor. Dolar ve altın bugün de rekor kırmaya devam etmektedir. Yoksul halka ağır vergiler dayatılırken, bu arada Cumhurbaşkanı yandaş firmaları ile arap ülkelerinde para arayışına devam ediyor, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a TOGG hediye ediyor. Peki bu paralar ülkeye karşılıksız mı geliyor? Hayır. Bu ülkenin limanları, demiryolları, yer altı ve yer üstü kaynakları, tarım arazileri uluslararası tekellere yok pahasına satılıyor. Cumhuriyetin kazanımları, ülkenin kaynakları yağma ediliyor. Ülke satılıyor!
Bunlar yetmiyormuş gibi hükümet resmen haraç düzenine geçmiştir. 2023 Yılında sermayeye 1 Triyon TL Vergi indirimi yapan sermaye sever AKP iktidarı, 2023 bütçesinin üçte birine denk gelen 1,1 Trilyon TL lik ek bütçeyi; KDV, Gelir Vergisi, ÖTV, MTV gibi vergilerle halkın omzuna yüklemiştir. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek nasıl bir halk düşmanı olduğu bir kez daha göstermiştir. Akaryakıta gelen ÖTV zamları çiftçiyi, nakliyatçıyı iflas ettirirken, kamyoncular kontak kapatıp, çiftçi para etmeyen ürününü dökmek zorunda kalırken bakınız Mehmet Şimşek 16 Temmuz daki açıklamasında ne diyor: “yapılan artış ile depremin yol açtığı maliyetlerin bütçe üzerindeki etkisini azaltmak…” ayrıca utanmadan akaryakıtta artışa rağmen halen Avrupa’nın en ucuz 4. ülkesiyiz diyor. OECD ye göre de üye olan 37 Ülke arasında gelir dağılımı adaletsizliğinin olduğu 4. Ülkeyiz. Türkiye’de en yoksul yüzde 20’lik kesim toplam gelirden yani bu zorla topladığınız dolaylı vergilerden ancak yüzde 5,9 nu alabiliyor. Ama Türkiye’de en zengin kesimin yüzde 20’lik kesimin toplam gelirin yüzde 47,5 unu alıyor. O zaman soruyoruz 23 yıldır halktan zorunlu kesilen 90 Milyar TL Deprem Vergisini ne yaptınız? Yine deprem bölgesi için Türkiye Tek Yürek adlı ortak yayında toplanan 115 milyar lirayı aşkın bağış nerede? Tekerleme gibi …Yandı bitti kül oldu gitti. KDV oranlarının yükseltilmesi, MTV’nin iki katına çıkarılması, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’nin (BSMV) 5 puan artırılarak yüzde 15’e çıkarılması, yurt dışından getirilen telefon harcının yüzde 228 artış ile 6,091 TL’den 20 bin TL’ye çıkarılması gibi tek taraflı vergi salma politikaları ile yine emekçiler ve halka yıkılmaktadır. Emeği ile geçinen tüm kesimlerin yükü dolaylı vergilerde (KDV, ÖTV) ve Gelir Vergisinde yapılan fahiş artışlarla daha da artırılmakta, kaşıkla verilen kepçe ile geri alınmaktadır. Geçmediğimiz otobanların, gitmediğimiz havalimanlarının parasını ödediğimiz gibi ikinci kez MTV ödememiz, zorunlu tüketim malzemelerinde artan ÖTV ile fakiri daha fakir zengini daha zengin yapan bir vergi düzenlemesini kabul etmemizi istiyorlar. Bu Anayasa’ya aykırı yurttaşın bütçe hakkını yok sayan ek bütçeyi tanımıyoruz. Derhal temel tüketim maddelerine akaryakıta, doğalgaza yapılan ÖTV zamları geri alınsın.. Seçim vaatlerinin ve ekonomik krizin bedelini onu yaratanlar ödesin. AKP ödesin. 2023 Bütçesinin ek bütçe ile beraber yaklaşık yüzde 85 i Gelir Vergisi ve dolaylı vergilerle bizden yoksul halktan alınıyor. Bizler bu ülkenin üretenleri işçiler emekçiler olarak bu ekonomik zulüme son vermek için bütçe hakkımızı istiyoruz.
Bütçe hakkımız için yoksulluk ve yolsuzluk düzenine karşı tüm emekçileri, köylüleri, üretenleri, kent ve kırın yoksullarını sendikaları ve emek ve demokrasi güçlerini birlikte direnmeye mücadeleye çağırıyoruz.
İZMİR EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ