SÜTÜN AYKIRI SESİ
Dünya Süt Günü ya! ‘‘Genelde süt cicidir, içinde şu şu vitamin ve mineraller bulunur. Hayati bir gıdadır‘‘ gibisinden günün önemine aatfen açıklamalar yapılır...Bu yıl da, bolca yapıldı...
Aykırı ses TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş‘ tan geldi...
‘‘Dünya Süt Günü‘‘ kapsamında yaptığı açıklamada gerçekleri gündeme getirerek şu soruyu sordu:
‘‘21 Mayıs Dünya Süt Günü...Üreticinin yüzü gülmüyor...Gelişmiş ülkelerden çok daha az mikytarlarda tükettiğimiz sütü, üreticisi satamadığı için sokağa döküyor...Tüketiciye ulaşan süt ise ateş pahası...Yıllardır yaşanmakta olan bu kısır döngü ne zaman kırılacak?‘‘
Çözüme yönelik önerileri ise şunlar:
‘‘Süt ve süt ürünlerinin daha fazla üretilmesi...Geriye giden ülke hayvancılığının yeniden ayağa kaldırılması...Yeterli ve dengeli beslenemeyen tüketicileresütün en güvenli ve kaliteli biçimde ulaştırılması...Süt ve süt ürünlerinin daha yoğun tüketilmesinin sağlanması ulusal bir hedef olması...‘‘
Gelişmiş ülkelerde kişi başına süt tüketimi, yıllık 250-300 litre arasında değişirken,ülkemizde 170 litre! Özetle süt içmiyoruz...Durmuş, üretilen sütün yarısından az fazlasının fabrikalara, kalanın ise kayıt dışına gittiğini söyleyerek uyarıyor:
‘‘Kayıt dışı, sağlık riskinin diğer adıdır!‘‘ Yani sokak sütü dediğimiz açıkta satılan sütlere atıfta bulunuyor...
Bu sonucu doğuran nedenleri ise şöyle açıklıyor:
!‘‘Güvenli süt ürünlerinin orta gelirli ve yoksul kesime yeterli ve sürekli biçimde ulaştırılamayışı...
Süt üreticilerinin örgütlü bir şekilde ve kendi ürünleriyle piyasaya girememesi...
Böyle hayati bir konunun son günlerde gerçekleşitirilen ancak amaca hizmet edemeyen birkaç müdahale dışında serbest piyasa koşullarına bırakılması...‘‘
Bu kısır döngüden çıkış yolunun müdahale kurumu olduğunu belirterek ‘‘SEK‘ i haraç mezat yok eden zihniyet, artık bu hatadan dönmelidir‘‘ diyor.
Süt tüketiminin artırılması yönünde sürekliliği olan politikaların gündeme gelmediğini anlatan Durmuş diyor ki:
‘‘Okul sütü programları ve yoksullara süt yardımı konusunda somut adımlar atılmamaktadır. Bu uygulamanın üreticiye fiyat ve pazar yönüyle olumlu yanısyacağı, çocuklara ve yoksul kesimlere ise önemli bir protein kaynağı sağlanacağı ortadadır.‘‘
Başkan Durmuş‘ un bir diğer uyarısı ise hayvandan insana bulaşan hastalıklar oldu:
‘‘2010 yılında yürülüğe giren 5996 sayılı yasa küçük ve orta ölçekli işletmelerde çalışan gıda mühendisleri ve diğer meslek mensuplarını bu işlermelerden uzaklaştırarak, süt işleyen işletmelerin büyük kısmında süt ürünlerinin güvenilirliğini tartışılır hale getirmiştir...Ağırlıkla küçük ve bilinç düzeyi düşük işletmelerde üretimin gıda eğitimi almamış işyeri sahiplerine bırakılması kabul edilemez. Bu uygulama, gelişmiş ülkelerde yoktur‘‘
Başkan Durmuş; süte bahar bereketinin nasıl geleceğini ise şöyle özetliyor:
‘‘Sosyal destek programları hayata geçirildiğinde, yeterli ve etkin denetim yapıldığında, gıda mühendisleri başta olmak üzere konu uzmanlarının sektörde yer alması sağlandığında; süt üretiminde arz talep dengesi ve dürdürülebilir güvenli süt üretimi sağlanacak, sütü üretmek de, tüketmek de keyif halini alacak, işte o zaman süte bahar bereketi gelecektir.‘‘