TMMOB İL KOORDİNASYON KURULUNUN GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLDUĞU TABİATI VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KORUMA KANUN TASARISI KONULU BASIN AÇIKLAMASI
TMMOB İl Koordinasyon Kurulunun gerçekleştirmiş olduğu "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı" konulu basın açıklamasında GıdaMO Antalya Şube Başkanımız görüşlerini bildirdi. Basın Açıklamasının tam metni ;
AÇIKLAMA
Yıllardır Meslek Odaları ve pek çok sivil toplum örgütünün büyük tepki gösterdiği "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı", tüm itirazlara ve tepkilere rağmen Meclis Genel Kurulu gündemine alındı.
TMMOB ile birlikte doğal hayatı ve kültürel miraslarımızı korumak için faaliyet gösteren 113 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşan ‘Tabiat Kanunu İzleme Girişimi‘ inisiyatifinin tüm çabalarına rağmen tasarının geri çekilmesini sağlamak ne yazık ki mümkün olmamıştır. Tasarıyla ilgili tepkiler ve eleştiriler sadece ülke içinden de kalmamış, Avrupa Komisyonu‘nun 9 Kasım 2010 tarihinde yayınladığı Türkiye İlerleme Raporu‘nda söz konusu Tasarı, ‘endişe yaratan‘ bir düzenleme olarak yer almıştır. Ancak bütün bu itirazlara rağmen Tasarının önümüzdeki Çarşamba ve Perşembe günleri mecliste görüşülmesi bekleniyor.
Kanun tasarısı bu şekliyle Genel kurulda kabul edilerek yasalaşması halinde ülkemiz doğal hayatı, sit alanları, milli parkalar, sulak alanlar, kıyılar ve ormanlık alanlar hiçbir ayrım gözetilmeksizin "üstün kamu yararı" gerekçesiyle yatırımlara açılarak rant uğruna yok edilecektir. "Üstün kamu yarar"ının açıkça tanımlanmadığı tasarı ile otoyol, enerji yatırımı ya da sanayi tesisinin bir milli park içerisinde veya milli parkı doğrudan etkileyecek bir bölgede, üstün kamu yararı gerekçe gösterilerek yapılması mümkün olabilecektir. Yapılmak istenenin aslında kamu yararı olmayan projelere gerekçe ve kılıf yaratmak olduğu şimdiden bellidir.
Kanun Tasarısı, biyolojik çeşitliliğin en fazla gözlendiği bölgeler olan Milli Parkları tasfiye edecektir.. Tasarıda, "9.8.1983 tarihli ve 2873 sayılı ‘Milli Parklar Kanunu‘ yürürlükten kaldırılmıştır" ifadesi yer alıyor. Böylece bugüne kadar doğal alanlarda kurulacak HES‘lerin yapımını engelleyen milli parklar engeli bu yasa ile bertaraf edilmektedir.
Tasarıda yer alan düzenlemelerle Antalya ve çevresi doğal zenginliklerini kaybetme riski ile karşı karşıya kalacaktır. Örneğin Kurşunlu Şelalesi ve Düden Şelalesinin yer aldığı alana rezidanslar yapılması, Vakıf Zeytinliği‘nin her türlü yapılaşmaya açılması mümkün olacaktır. Antalya‘nın geleceğini karartacak bu projeleri engellemek veya önlemek için ise yapılabilecek hiçbir şey olmayacaktır. Şu anda çeşitli yasalarla koruma altına alınmış olan kıyılar ve ormanlar başta olmak üzere milli parklar ve sit alanları gibi "doğal alanlardaki" koruma kalkacaktır. Üstelik bu alanlar yatırımlara açılırken koruma alanlarıyla ilgili kararlarda Orman ve Su İşleri Bakanlığı tek yetkili kılınıyor. Bu uygulamanın istismara son derece açık ve antidemokratik olduğu kuşkusuzdur.
Ayrıca, Tasarının 10. maddesinin 2. bendinde "Korunan alanda işletme yetkisi, kısmen, talepte bulunmaları halinde il özel idarelerine, belediyelere, bu Kanunun amacına uygun faaliyetler yürüten vakıf ve derneklere ilgili bakanın onayı ile devredilebilir veya geri alınabilir" deniliyor. Valiliklere bağlı İl Özel İdaresi‘ne yapılan "yetki devirlerinin" nasıl ve ne amaçla kullanılacağı belirsizdir. Bunun yanı sıra geçmiş deneyimlere bakıldığında kamu yararının gözetileceğini beklemek de saflık olur.
Tasarı ile ‘turizm teşvik‘ kapsamında kıyılarda fabrika, santral kurulmasının önü açılmaktadır. Tasarı‘nın 29. maddesinde, "Bu kanun kapsamına giren alanlarda 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu‘na göre kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi ve turizm merkezi olarak ilan edilecek yerler için bakanlığın uygun görüşü alınır" deniliyor. Bununla zaten ülke yüzölçümünün ancak yüzde 4-5‘ini kaplayan korunan alanların "turizm teşvik" adı altında yapılaşmaya ve kullanıma açılarak yok edilmesinin önü açılmaktadır.
Kısaca söylemek gerekirse ülkemizdeki doğal yaşam alanlarına ve biyolojik çeşitliliğe büyük zarar verecek bu yasa tasarısı TBMM Gündemi‘nden geri çekilmelidir. TMMOB‘ye bağlı meslek odaları olarak yasa tasarısını meclis gündemine taşıyan iktidarı bir kez daha uyarıyoruz. Ülkemizin doğal zenginliklerinin rant uğruna elden çıkmasına yol açacak bu tasarıyı geri çekin. Türkiye‘nin değeri ve geleceği sahip olduğu Tarihi, Kültürel Ve Doğal zenginliklerinde saklıdır. Bu zenginliklere sahip çıkmak Meslek Odalarının, Sivil toplum Örgütlerinin yanı sıra bu ülkeyi yönetenlerin sorumluluğundadır. Uyarılarımızı dikkate alın ve bu ülkenin geleceğine kıymayın.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu