ÇALIŞTIRILMASI / İSTİHDAMI ZORUNLU PERSONEL EL KİTABI
Değerli meslektaşlarımız,
5996 sayılı Kanun kapsamında gıda işletmelerinde çalışan meslektaşlarımıza yönelik olarak hazırladığımız Çalıştırılması/İstihdamı Zorunlu Personelin El Kitabını sizlere ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Çalıştırılması/İstihdamı Zorunlu Personel, gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemelerin gıda mevzuatına uygunluğunun sağlanmasında ve böylece tüketiciye güvenilir ve kaliteli gıdanın arzında önemli sorumlulukları olan gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten işyerlerinde istihdamı devlet tarafından zorunlu kılınan bir teknik personeldir.
Kitabın, çalıştırılması/istihdamı zorunlu meslektaşlarımızın çalışma alanları ile ilgili görev, hak ve yetkilerini tanımlama ve kullanma konusunda yararlı olacağını umuyoruz.
Değerli meslektaşlarımız, bildiğiniz gibi "Tarladan/Çiftlikten Sofraya Gıda Güvenliği" kavramı, güvenli gıda üretiminin hammaddeden başladığını ve işleme süreçleri ile devam ettiğini, yurttaşların "nitelikli ve yeterli gıdaya ulaşma hakkı"nın ancak bu zincirin tüm halkalarının sorunsuz çalışması ile gerçekleştirilebileceğini açıklamaktadır.
Türkiye, uzun yıllardır uygulanan yanlış politikaların bir sonucu olarak tarımsal üretimde giderek dışa bağımlı hale gelmiştir. Nüfus artış hızının gerisinde kalan üretim artışlarının, hatta bazı alt sektörlerde üretim miktarlarının geriye gidişinin doğal bir sonucu olarak sattığından daha fazlasını ithal eden bir ülke konumuna düşmüştür.
Diğer yandan tarım, tüm dünyada, tüketici istemlerine uyarlı bir yöneliş sergilemektedir. Başka bir deyişle kalite, tarımsal üretimin ve işleme süreçlerinin vazgeçilmez bir ön koşulu olarak giderek öne çıkmaktadır.
İşte "tarladan/çiftlikten sofraya gıda güvenliği" kavramı, yukarıda belirtilen tüm konuları kapsayıcı bir çerçeve olarak, tüm ülkelerin sektörel alt ve üst yapıyı düzenleme ve gıda mevzuatını oluşturma süreçlerinde belirleyici etki yapmaktadır.
Türkiye`de, gıda alanındaki uluslararası düzenlemeleri dikkate alarak yapılan ilk kapsayıcı yasa çalışması olan "560 Sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname", 28 Haziran 1995 tarih ve 22327 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Sözü edilen KHK ile gıda alanında "sorumlu yöneticilik" kavramı, ilk kez Türkiye`nin gündemine yerleşmiştir. Ancak KHK`nin Avrupa Birliği (AB) mevzuatına uyumu ve günün koşullarına göre iyileştirilmesi gereksiniminin bir sonucu olarak 2000`li yılların başında yeni yasa çalışmaları başlamıştır.
Bu süreçte, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği`ne bağlı Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları, yasanın içeriğine yönelik çalışmalar yapmışlar, Bakanlık ve TBMM`deki komisyonlara katılarak tasarılar hakkındaki görüşlerini aktarmışlar ve kamuoyunu bilgilendirmişlerdir.
Bu uyarıların bir kısmı dikkate alınarak hazırlanan 5179 sayılı "Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun" 5 Haziran 2004 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 5179 sayılı Kanun`un çıkmasından sonra, yine ilgili yönetmelikler ile yatay ve dikey mevzuatların hazırlanması süreçlerine Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları etkin olarak katılmıştır.
2010 yılında yayımlanan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem Kanunu ile "Sorumlu Yöneticilik" kavramının yerini "Çalıştırılması/İstihdamı Zorunlu Personel (ÇZP/İZP)" kavramı almıştır. Bu kanunla birlikte, işletmelerdeki hukuki sorumluluk işverene verilmiştir.
Bu süreçte hukuki sorumluluğun maaşla istihdam edilen bir mühendisten alınıp karar verici pozisyonunda olan işletme yetkilisine verilmesi olumlu bir adım olmuştur. Ancak çok kritik kimi sektörlerde orta ve küçük işletmelerin mühendis bulundurmaktan muaf tutulması, istihdam edilen arkadaşlarımıza dair uygulamaları Odalardan kopartarak yürütme çabaları ve bu amaçla yapılan düzenlemeler son derece olumsuz gelişmelere yol açmıştır. Hukuki düzenlemelerde yer alan söz konusu tüm olumsuz hükümlere, düzenlemelerin halk sağlığı açısından negatif gelişmelere kapı açması ve alanında yükseköğrenim görmüş mühendislerin istihdamını sınırlaması nedeniyle Danıştay nezdinde idari davalar açılmıştır.
Meslek Odaları, Anayasamızın 135. maddesi gereği kamu kurumu niteliğinde kurumlar olup; 6235 sayılı Kanun ile kurulan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği`ne bağlı meslek örgütleridir. İlgili Kanun`da, Birliğin kuruluş amacı "Mühendislik ve Mimarlık mesleği mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak" şeklinde belirlenmiştir.
Odalarımızın mesleki denetim sorumluluğunu ve hakların korunması çerçevesinde görevlerini yerine getirmesi meslektaşlarımız ve meslek alanımız açısından büyük önem taşımaktadır. Bu konuda Odaların yetki alanlarının daraltılması veya ihtiyaç duyulan yetkilerin verilmemesinin kamu yararına yönelik çalışmaları büyük ölçüde engelleyeceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla tüm bu hususlar gözetilerek resmi makamlarca TMMOB ve ilgili meslek odalarıyla idari işbirlikleri kurulmalıdır. Odamız kurulduğu günden bu yana yaşanan sorunlara yönelik çözüm yolları öneren bir yaklaşım benimsemiştir.
Değerli meslektaşlarımız,
Meslek Oda`larımız, üye olan mühendislerin hak ve çıkarlarını koruma ve geliştirme ve gıda güvenliğinin sağlanması konusunda etkin çalışmalar yürütmektedirler. Çabamız, mühendislerin yaşam düzeylerini yükseltmek ve kamu yararı kavramıyla bağdaşır kılmaktır.
Bu düşünce çerçevesinde, gıda işletmelerinde başta gıda mühendisi olmak üzere gıda, kimya ve ziraat mühendislerinin çalıştırılması/istihdamı zorunlu personel olarak görev yapması, işletmenin üretimini miktar ve kalite olarak yükseltecek, gıda güvenliğini sağlayarak ürün israfı ve itibar kaybını minimize edecek ve artan katma değer mühendis ücretine yansıyacaktır.
Bu bağlamda, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği`ne bağlı Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odaları, her yıl kendi aralarında imzaladıkları protokol ile kurallar koyup, tek tip sözleşme uygulamasını yaşama geçirerek; Çalıştırılması/İstihdamı Zorunlu Personel olan meslektaşlarımızın işyerlerindeki çalışma koşulları, ücret, sosyal güvenlik vb. alanlarda karşılaştıkları sorunları çözme çabalarını sürdürmektedirler.
Bunun yanında, Gıda Mühendisleri mesleki ve kişisel eğitimlere katılıp kendilerini sürekli geliştirirken mesleklerini de geliştirebilmek adına üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Teori ve pratik birbiriyle kıyaslanabilecek kavramlar değil, aksine birbirini tamamlayan kavramlardır ve lisans eğitimine ek olarak sektöre yönelik bazı temel eğitimlerin alınması önemlidir. Bu sebeple Odamız meslek içi eğitim çalışmalarını da hızla sürdürmektedir.
"Çalıştırılması/İstihdamı Zorunlu Personelin El Kitabı" bu düşünceler ışığında gıda sektöründe çalışan meslektaşlarımıza yol gösterici olması amacıyla hazırlanmıştır.
Elinize ulaşan bu kitabın, "rekabet yerine dayanışma", "kuralsız piyasa yerine kamu yararını gözeten mühendis etkinlikleri", "hak ve sorumluluklarını bilen mühendis" felsefelerinin yaşama geçirilmesinde katkıda bulunmasını ve meslektaşlarımıza yararlı olmasını diliyoruz.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak "Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşu" kimliğimiz ve meslek bilincimiz ile mesleğimiz ve meslektaşlarımız için çalışmaya devam edeceğiz.
Saygılarımızla.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası